Sultan 3. Ahmet Şaban Çibir

Sultan 3. Ahmet - Lale Devri - İlim Erbabı Lale Devri - İlim Erbabı

Demirbaş Şarl'ın Osmanlı'ya iltica haberini alan 3. Ahmet, hudut muhafızı Mustafa Paşa'ya; Demirbaş Şarl için nazik davranmasını, Türk misafirperverliğini göstermesini emretmiştir. Daha önce Kral Şarl'a zorluklar çıkaran Abdurrahman...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
65,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,27TL
9786059121729
856721
Sultan 3. Ahmet - Lale Devri - İlim Erbabı
Sultan 3. Ahmet - Lale Devri - İlim Erbabı Lale Devri - İlim Erbabı
65.00

Demirbaş Şarl'ın Osmanlı'ya iltica haberini alan 3. Ahmet, hudut muhafızı Mustafa Paşa'ya; Demirbaş Şarl için nazik davranmasını, Türk misafirperverliğini göstermesini emretmiştir. Daha önce Kral Şarl'a zorluklar çıkaran Abdurrahman Paşa'nın, azarlanması da bildirildi. 3. Ahmet ayrıca; Şarl'a pek güzelce bir at ve pek güzel donanmış eyer takımıyla birlikte hediyeyi yolladığı gibi, günde 415 kuruş maaş bağladığını bildirdi.

Mağlup Kral; Yusuf Paşa'ya iltica ettiği andan itibaren hüsnü kabul görmüş, en iyi şekilde ağırlanmaya başlanmış, bu davranış için padişahtan gelecek fermana göre hareket diye bir yola gidilmemiştir. Kral'ın yanında bulunan dört yüz kişiye yakın zevata misafirperverliğimiz bütün şaşaasıyla gösterilmiştir. Bu durumdan son derece memnun olan Demirbaş Şarl, tarihe geçen o meşhur sözünü söyler; "Poltava'da esir oluyordum. Bu benim için bir ölümdü, kurtuldum. Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi; önümde su, ardımda düşman, tepemde cehennemler püsküren güneş… Su beni boğmak, düşman beni parçalamak, güneş beni eritmek istiyordu; yine kurtuldum. Fakat bugün esirim, Türklerin esiriyim. Demirin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar bana yaptılar, esir ettiler. Yalnız ayağımda zincir yok, zindanda da değilim; istediğimi yapıyorum. Fakat bu defa da şefkatin, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. Bu kadar alicenap, bu kadar asil, bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak, bilseniz ne kadar tatlı."

Ruslar mülteci kralı bizden kendilerine vermemizi ısrarla talep ettiğinden ve aşağıda sıralayacağımız diğer sebeplerden dolayı; Rusya'ya savaş açılmasına kara verildi. Baltacı Mehmet paşa kumandasındaki orduyu hümayun İstanbul'dan yola çıktı. Rus ordusuna Deli Petro bizzat kumanda etmekteydi.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 144

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Parola Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059121729
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Demirbaş Şarl'ın Osmanlı'ya iltica haberini alan 3. Ahmet, hudut muhafızı Mustafa Paşa'ya; Demirbaş Şarl için nazik davranmasını, Türk misafirperverliğini göstermesini emretmiştir. Daha önce Kral Şarl'a zorluklar çıkaran Abdurrahman Paşa'nın, azarlanması da bildirildi. 3. Ahmet ayrıca; Şarl'a pek güzelce bir at ve pek güzel donanmış eyer takımıyla birlikte hediyeyi yolladığı gibi, günde 415 kuruş maaş bağladığını bildirdi.

Mağlup Kral; Yusuf Paşa'ya iltica ettiği andan itibaren hüsnü kabul görmüş, en iyi şekilde ağırlanmaya başlanmış, bu davranış için padişahtan gelecek fermana göre hareket diye bir yola gidilmemiştir. Kral'ın yanında bulunan dört yüz kişiye yakın zevata misafirperverliğimiz bütün şaşaasıyla gösterilmiştir. Bu durumdan son derece memnun olan Demirbaş Şarl, tarihe geçen o meşhur sözünü söyler; "Poltava'da esir oluyordum. Bu benim için bir ölümdü, kurtuldum. Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi; önümde su, ardımda düşman, tepemde cehennemler püsküren güneş… Su beni boğmak, düşman beni parçalamak, güneş beni eritmek istiyordu; yine kurtuldum. Fakat bugün esirim, Türklerin esiriyim. Demirin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar bana yaptılar, esir ettiler. Yalnız ayağımda zincir yok, zindanda da değilim; istediğimi yapıyorum. Fakat bu defa da şefkatin, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. Bu kadar alicenap, bu kadar asil, bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak, bilseniz ne kadar tatlı."

Ruslar mülteci kralı bizden kendilerine vermemizi ısrarla talep ettiğinden ve aşağıda sıralayacağımız diğer sebeplerden dolayı; Rusya'ya savaş açılmasına kara verildi. Baltacı Mehmet paşa kumandasındaki orduyu hümayun İstanbul'dan yola çıktı. Rus ordusuna Deli Petro bizzat kumanda etmekteydi.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 144

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Parola Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat