Şehir Sünnettir Lütfi Bergen

Şehir Sünnettir

Şehir Sünnettir kitabı şehir yerleşmesinin insanlığın en başında Hz. Âdem ile gerçekleştiği düşüncesinden hareket etmektedir. Kentler şehirlerin yozlaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Medeniyetin inşa ettiği "şehir" ile uygarlığın...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
52,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 6,68TL
9786058029354
1101322
Şehir Sünnettir
Şehir Sünnettir
52.50

Şehir Sünnettir kitabı şehir yerleşmesinin insanlığın en başında Hz. Âdem ile gerçekleştiği düşüncesinden hareket etmektedir. Kentler şehirlerin yozlaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Medeniyetin inşa ettiği "şehir" ile uygarlığın belirdiği "kent" arasında çatışma bulunmaktadır. Böyle bir yaklaşım, kent karşıtı duruşunu kırsala yönelten düşüncelerden kopmaktadır. "Şehir sünnettir" tezi uygarlık-medeniyet kavramlarının tefrik edilmesini de zarurî görmektedir.


Bu paradigmada uygarlık, bir tekno-bilimsel egemenlik sistemi olarak değerlendirilmektedir. Kur'an, geçmiş tüm uygarlıklarda insan emeğinin sistematik olarak sömürüldüğünü, servetin belli ellerde yığıldığını işaret etmektedir. Uygarlıkların temel niteliğinin "ekini ve nesili bozmak" olduğu beyanına dayanan "şehir sünnettir" paradigması, medeniyeti ise ekini ve nesli koruyan, Allah için açları ve yoksulu doyuran ahlâkî topluluk tasavvuru olarak ele almaktadır.


Kitaptaki tez, yeryüzü tarihini nübüvvet tarihi ekseninde okumaktadır. Hz. Âdem'den beri gelen İslâm milletinin bir medeniyet yürüyüşü bulunmaktadır. Müslümanlar uygarlığın mirasçısı değildir. Bu anlamda kitap, sünnetin şehir kurmak meselesiyle bağını esas almakta, "kent içinde sünneti yaşayan Müslüman" algısına eleştirel nazarla yaklaşmaktadır.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786058029354
Boyut:
13,5 x 20
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Şehir Sünnettir kitabı şehir yerleşmesinin insanlığın en başında Hz. Âdem ile gerçekleştiği düşüncesinden hareket etmektedir. Kentler şehirlerin yozlaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Medeniyetin inşa ettiği "şehir" ile uygarlığın belirdiği "kent" arasında çatışma bulunmaktadır. Böyle bir yaklaşım, kent karşıtı duruşunu kırsala yönelten düşüncelerden kopmaktadır. "Şehir sünnettir" tezi uygarlık-medeniyet kavramlarının tefrik edilmesini de zarurî görmektedir.


Bu paradigmada uygarlık, bir tekno-bilimsel egemenlik sistemi olarak değerlendirilmektedir. Kur'an, geçmiş tüm uygarlıklarda insan emeğinin sistematik olarak sömürüldüğünü, servetin belli ellerde yığıldığını işaret etmektedir. Uygarlıkların temel niteliğinin "ekini ve nesili bozmak" olduğu beyanına dayanan "şehir sünnettir" paradigması, medeniyeti ise ekini ve nesli koruyan, Allah için açları ve yoksulu doyuran ahlâkî topluluk tasavvuru olarak ele almaktadır.


Kitaptaki tez, yeryüzü tarihini nübüvvet tarihi ekseninde okumaktadır. Hz. Âdem'den beri gelen İslâm milletinin bir medeniyet yürüyüşü bulunmaktadır. Müslümanlar uygarlığın mirasçısı değildir. Bu anlamda kitap, sünnetin şehir kurmak meselesiyle bağını esas almakta, "kent içinde sünneti yaşayan Müslüman" algısına eleştirel nazarla yaklaşmaktadır.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat