İstanbulcunun Sandığı İskender Pala

İstanbulcunun Sandığı

İstanbulcunun sandığı açılıyor!İstanbulcunun Sandığı… Şehri kuşatan bir dolu söz, yazı, alışkanlık, eşya, hatıra… Ve bütün bunların hikâyesi... İSTANBULCUNUN SANDIĞI BİR ŞEHRİN RUHUNUN MİNYATÜR HÂLİ. İstanbulcu olmak...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
72,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,19TL
9786055107765
1017867
İstanbulcunun Sandığı
İstanbulcunun Sandığı
72.20

İstanbulcunun sandığı açılıyor!

İstanbulcunun Sandığı… Şehri kuşatan bir dolu söz, yazı, alışkanlık, eşya, hatıra… Ve bütün bunların hikâyesi...

İSTANBULCUNUN SANDIĞI BİR ŞEHRİN RUHUNUN MİNYATÜR HÂLİ.

İstanbulcu olmak için İstanbul'un kadîm sakini olmak şart değil, şehrin havasını bir kez solumak, hatta bir filmden, bir romandan, bir şiirden ona bakmak dahi o ruha bulaşmak için kâfi. İskender Pala, İstanbulcunun Sandığı'nda gizli duyguları harmanlıyor; bazen içleniyor, bazen neşeleniyor; kimi zaman sitemini açığa vurup kimi zaman hülyalanıyor.

…Eğer şehri eğlencesiz bir film gibi uzaktan izliyorsa bir serçe, solgun günbatımlarının siluetine ağlamaktan yorulursa yolda ve dönemeden yuvaya düşüp ölürse yavrularına hasret; o zaman, işte o zaman sarsılır duvarları şehrin ve tekrar kurulmak üzere başlar yıkılmaya.

…Zaman ki hem dost, hem düşman; hem mazlum, hem zalim. İstanbul ki hem vatan hem gurbet; hem bilge, hem âlim. Zaman, aktıkça kuduran nehir bazen ve bazen İstanbul, durdukça köpüren zehir... Nefrete dost ve tuzak sevdaya zaman; hayırda şer ve şerde hayır gizleyen İstanbul'um aman...

İstanbulcunun Sandığı'nda İskender Pala zarif kalemiyle şehrin kalbine dokunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 190

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055107765
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
190
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

İstanbulcunun sandığı açılıyor!

İstanbulcunun Sandığı… Şehri kuşatan bir dolu söz, yazı, alışkanlık, eşya, hatıra… Ve bütün bunların hikâyesi...

İSTANBULCUNUN SANDIĞI BİR ŞEHRİN RUHUNUN MİNYATÜR HÂLİ.

İstanbulcu olmak için İstanbul'un kadîm sakini olmak şart değil, şehrin havasını bir kez solumak, hatta bir filmden, bir romandan, bir şiirden ona bakmak dahi o ruha bulaşmak için kâfi. İskender Pala, İstanbulcunun Sandığı'nda gizli duyguları harmanlıyor; bazen içleniyor, bazen neşeleniyor; kimi zaman sitemini açığa vurup kimi zaman hülyalanıyor.

…Eğer şehri eğlencesiz bir film gibi uzaktan izliyorsa bir serçe, solgun günbatımlarının siluetine ağlamaktan yorulursa yolda ve dönemeden yuvaya düşüp ölürse yavrularına hasret; o zaman, işte o zaman sarsılır duvarları şehrin ve tekrar kurulmak üzere başlar yıkılmaya.

…Zaman ki hem dost, hem düşman; hem mazlum, hem zalim. İstanbul ki hem vatan hem gurbet; hem bilge, hem âlim. Zaman, aktıkça kuduran nehir bazen ve bazen İstanbul, durdukça köpüren zehir... Nefrete dost ve tuzak sevdaya zaman; hayırda şer ve şerde hayır gizleyen İstanbul'um aman...

İstanbulcunun Sandığı'nda İskender Pala zarif kalemiyle şehrin kalbine dokunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 190

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat