Eskimeyen Hikayeler %28 indirimli Ahmet Coşkun

Eskimeyen Hikayeler

Gül Kurusu, Bardağı TaşırmadıYirmi kişilik bir cemaat vardı. Hepsi aynı kaynaktan feyiz alıyordu. Pek incelmiş pek zarifleşmiş bulunuyorlardı. Bunlar hep birlikte meclislerinin üzerine titriyorlardı. Bir yenisi gelir de acaba ahengimizi...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
28,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 3,66TL
9786055623104
637402
Eskimeyen Hikayeler
Eskimeyen Hikayeler
28.80

Gül Kurusu, Bardağı Taşırmadı

Yirmi kişilik bir cemaat vardı. Hepsi aynı kaynaktan feyiz alıyordu. Pek incelmiş pek zarifleşmiş bulunuyorlardı. Bunlar hep birlikte meclislerinin üzerine titriyorlardı. Bir yenisi gelir de acaba ahengimizi bozar mı? diye çok korkuyorlardı.

Bunun için kendi huzurlu dünyalarında yaşayan bu yirmi kişinin hallerine imrenen nice kimseler, bunların aralarına katılmak için can atıyorlardı. Fakat bunlar, onları reddediyorlardı. Nihayet bir gün bir davetsiz misafir ansızın içeri giriverdi. Hiç kimse ona karşı kaba davranmaya cesaret edemedi. Ona, hadi geldiğin yere git, diyemediler. Ancak içinde bulundukları incelik ve nezakete uygun olarak birisi kalktı, bir bardağı lebaleb su ile doldurdu ve onu oturdukları odadaki masasının üzerine koydu. Bunun mânâsı, bizim nisabımız tamamdır. Biz artık bir şahsı daha kabul edemeyeceğiz, demekti.

Gelen şahıs o kişiler kadar inceldiğini göstermek için cebinden bir gül kurusu çıkardı, su dolu bardağın üzerine koydu ve gül kurusu bardağı taşırmadı. Yirmi kişi tebessüm ettiler ve sen böyle olduktan sonra kabulümüzsün anlamında başlarını salladılar.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 168

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ensar Neşriyat
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055623104
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Gül Kurusu, Bardağı Taşırmadı

Yirmi kişilik bir cemaat vardı. Hepsi aynı kaynaktan feyiz alıyordu. Pek incelmiş pek zarifleşmiş bulunuyorlardı. Bunlar hep birlikte meclislerinin üzerine titriyorlardı. Bir yenisi gelir de acaba ahengimizi bozar mı? diye çok korkuyorlardı.

Bunun için kendi huzurlu dünyalarında yaşayan bu yirmi kişinin hallerine imrenen nice kimseler, bunların aralarına katılmak için can atıyorlardı. Fakat bunlar, onları reddediyorlardı. Nihayet bir gün bir davetsiz misafir ansızın içeri giriverdi. Hiç kimse ona karşı kaba davranmaya cesaret edemedi. Ona, hadi geldiğin yere git, diyemediler. Ancak içinde bulundukları incelik ve nezakete uygun olarak birisi kalktı, bir bardağı lebaleb su ile doldurdu ve onu oturdukları odadaki masasının üzerine koydu. Bunun mânâsı, bizim nisabımız tamamdır. Biz artık bir şahsı daha kabul edemeyeceğiz, demekti.

Gelen şahıs o kişiler kadar inceldiğini göstermek için cebinden bir gül kurusu çıkardı, su dolu bardağın üzerine koydu ve gül kurusu bardağı taşırmadı. Yirmi kişi tebessüm ettiler ve sen böyle olduktan sonra kabulümüzsün anlamında başlarını salladılar.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 168

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ensar Neşriyat
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat