Din Görevlilerinin Misyonu %26 indirimli Ahmet Coşkun

Din Görevlilerinin Misyonu

Öğretmen okulunda çalıştığım sıralarda, yaşlı bir hocanın okula zaman zaman uğrayan çocuklarının terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocukların hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatımı kendisine...
9786055309763
725420
Din Görevlilerinin Misyonu
Din Görevlilerinin Misyonu
32.40

Öğretmen okulunda çalıştığım sıralarda, yaşlı bir hocanın okula zaman zaman uğrayan çocuklarının terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocukların hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatımı kendisine belirttim. "Hocam, maşallah çocuklarınızı çok iyi yetiştirmişsiniz" dedim. "O sizin hüsn-ü zannınızdır; teşekkür ederim" dedi ve ilave etti: "Keşke dediğiniz gibi yetiştirebilseydim. Aslında başta kendi çocuğumuzla meşgul olmak mesleğimizin gereğidir. Kendi çocuğunu cemiyete örnek bir insan olarak yetiştiremeyen bir öğretmene ne derler? Demezler mi ki, sende bir marifet olsa, sende öğretmenlik vasfı bulunsa, önce kendi çocuğunu yetiştirirdin. O bakımdan, biz çocuklarımızı hem çocuklarımız olduğu için, hem de öğretmen olarak başkalarına örnek göstermek için çok iyi yetiştirmek ve cemiyet hizmetine sunmak zorundayız. Her sanatkâr kendi sanatı ile ortaya koyduğu numuneleri zaman zeman sergilemekte, maharetini göstermektedir. Öğretmen de bir terbiye sanatkâkırıdır. Kendisine bir hammadde gibi teslim edilen çocuğu yoğurmakta, şekillendirmekte, ona kendi sanatı, kendi terbiyeciliğinin damgasını vurmaktadır. Biz kendi çocuğumuzda sanatımızın izlerini göstermedikçe, başkaları çocuklarını bize güvenle teslim edemezler."
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 192

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ensar Neşriyat
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055309763
Boyut:
14.00x20.00
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Öğretmen okulunda çalıştığım sıralarda, yaşlı bir hocanın okula zaman zaman uğrayan çocuklarının terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocukların hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatımı kendisine belirttim. "Hocam, maşallah çocuklarınızı çok iyi yetiştirmişsiniz" dedim. "O sizin hüsn-ü zannınızdır; teşekkür ederim" dedi ve ilave etti: "Keşke dediğiniz gibi yetiştirebilseydim. Aslında başta kendi çocuğumuzla meşgul olmak mesleğimizin gereğidir. Kendi çocuğunu cemiyete örnek bir insan olarak yetiştiremeyen bir öğretmene ne derler? Demezler mi ki, sende bir marifet olsa, sende öğretmenlik vasfı bulunsa, önce kendi çocuğunu yetiştirirdin. O bakımdan, biz çocuklarımızı hem çocuklarımız olduğu için, hem de öğretmen olarak başkalarına örnek göstermek için çok iyi yetiştirmek ve cemiyet hizmetine sunmak zorundayız. Her sanatkâr kendi sanatı ile ortaya koyduğu numuneleri zaman zeman sergilemekte, maharetini göstermektedir. Öğretmen de bir terbiye sanatkâkırıdır. Kendisine bir hammadde gibi teslim edilen çocuğu yoğurmakta, şekillendirmekte, ona kendi sanatı, kendi terbiyeciliğinin damgasını vurmaktadır. Biz kendi çocuğumuzda sanatımızın izlerini göstermedikçe, başkaları çocuklarını bize güvenle teslim edemezler."
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 192

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ensar Neşriyat
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat