Bugün Yalan Söylemek Güzeldi Zeynep İnan

Bugün Yalan Söylemek Güzeldi

Tanışmadığımız bir apartman komşumuzun kapısını çalıp hiç iki dilim kek götürdük mü? “Geçti o günler artık, komşuluk öldü” mü? “ “ Götürdüm. Bir şaşırdı ama iyi ki de götürmüşüm, o günden sonra ... “ mı?...
9786058227248
890256
Bugün Yalan Söylemek Güzeldi
Bugün Yalan Söylemek Güzeldi
29.70

Tanışmadığımız bir apartman komşumuzun kapısını çalıp hiç iki dilim kek götürdük mü? “Geçti o günler artık, komşuluk öldü” mü? “ “ Götürdüm. Bir şaşırdı ama iyi ki de götürmüşüm, o günden sonra ... “ mı?


Yaz sıcakları bastırdığında dışarıdaki canlar için kapımızın önüne her gün taze su koyuyoruz değil mi? “Aaaaaaaa valla hiç aklıma gelmedi” mi? “Koymazsam kendi içtiğim su boğazımdan nasıl geçsin” mi?


Çocuklar evimizin önünde bağrışa çağrışa oynamaya başladıklarında ilk ne gelir aklımıza? “Neden kendi evlerinin önünde oynamaz bunlar, ne biçim ana babalar var” mı? “Çok şükür cansız bedenleri kıyıya vurmayan, üstlerine bombalar yağmayan çocuklar da var” mı?


Hani dallarından mosmor sümbülleri sarkan o güzel ağaç çiçek çiçek açtı ya “Ev mis gibi kokuyor, bir vazo dolusu toplayıp salonun baş köşesine koydum” mu? “Onunki can değil mi nasıl kıyılır, gidip dalında kokluyorum” mu?


falan filan işte


ıvır zıvır gibi sanki


ufak tefek yani


keyfe keder şeyler


amaaaan canım önemsiz meseleler


hiç de bile


onlar benim “minik mühimlerim”


büyük mühimler neydi?


siyaset, ekonomi


gülesim geldi.


(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786058227248
Boyut:
13,5 x 19
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Tanışmadığımız bir apartman komşumuzun kapısını çalıp hiç iki dilim kek götürdük mü? “Geçti o günler artık, komşuluk öldü” mü? “ “ Götürdüm. Bir şaşırdı ama iyi ki de götürmüşüm, o günden sonra ... “ mı?


Yaz sıcakları bastırdığında dışarıdaki canlar için kapımızın önüne her gün taze su koyuyoruz değil mi? “Aaaaaaaa valla hiç aklıma gelmedi” mi? “Koymazsam kendi içtiğim su boğazımdan nasıl geçsin” mi?


Çocuklar evimizin önünde bağrışa çağrışa oynamaya başladıklarında ilk ne gelir aklımıza? “Neden kendi evlerinin önünde oynamaz bunlar, ne biçim ana babalar var” mı? “Çok şükür cansız bedenleri kıyıya vurmayan, üstlerine bombalar yağmayan çocuklar da var” mı?


Hani dallarından mosmor sümbülleri sarkan o güzel ağaç çiçek çiçek açtı ya “Ev mis gibi kokuyor, bir vazo dolusu toplayıp salonun baş köşesine koydum” mu? “Onunki can değil mi nasıl kıyılır, gidip dalında kokluyorum” mu?


falan filan işte


ıvır zıvır gibi sanki


ufak tefek yani


keyfe keder şeyler


amaaaan canım önemsiz meseleler


hiç de bile


onlar benim “minik mühimlerim”


büyük mühimler neydi?


siyaset, ekonomi


gülesim geldi.


(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat