Yokuşun Başında Naima'ya Göre 17. YüzyıldanOsmanlı Devleti Zeki Arslan

Yokuşun Başında Naima'ya Göre 17. Yüzyılda Osmanlı Devleti

17. Yüzyıl Osmanlı Devleti için dönüm noktasıdır. Hal eskiden farklıdır. Herkes bir şeylerin değiştiğinin, ancak bu değişmenin iyiye alamet olmadığının farkındadır. Ne değişti? Niçin değişti? Nasıl değişti? soruları...
9789758646678
868000
Yokuşun Başında Naima'ya Göre 17. Yüzyılda Osmanlı Devleti
Yokuşun Başında Naima'ya Göre 17. Yüzyılda Osmanlı Devleti
97.50

17. Yüzyıl Osmanlı Devleti için dönüm noktasıdır. Hal eskiden farklıdır. Herkes bir şeylerin değiştiğinin, ancak bu değişmenin iyiye alamet olmadığının farkındadır. Ne değişti? Niçin değişti? Nasıl değişti? soruları sorulmaya başlanır. Soruların cevapları aynıdır. “Kanun-i Kadim'' değişmiştir. Öyle ise “Kanun-i Kadim''e dönülmelidir.

Halbuki değişen yalnız iç sistem değildi. Sistem dışı (Batıdaki) değişmelerin ya gözlenememesi, ya da büyüklük kompleksinin gözlerini kapatması değişmenin bir bütün olarak algılanmasını engeller. İleride fark edildiğinde ise iş işten geçmiş olur.

Doğu ile Batının gelişme ve ilerleme anlayışları farklı olmuştur. Batı değişme ve ilerlemeyi, mihaniki bir tarzda; her kademede biri ötekinden farklı; biri birini aşan yeni olgular meydana getirmek suretiyle bir senteze ulaşmak şeklinde anlar. İlerleme, bir durumdan ötekine geçme; bir sıçramadır. Halbuki doğu bu olguyu, bir buğday tanesinin bir başağı oluşturması gibi kendi iç dünyasından filizlenen bir tekevvün olarak açıklar. Biri bir varlıktan bir başka varlığa geçiş; bir yan yana ilerleme, diğeri aynı varlığın kendi içinde meydana gelen bir iç içe değişme ve olgunlaşmadır.

-Orhan Türkdoğan

Bu araştırma, başağın çınarla temsil edildiği Osmanlı toplumunun iç dinamiklerini ve kendini yenileyememe sebeplerini konu edinmektedir

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789758646678
Boyut:
13.50x21.50
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

17. Yüzyıl Osmanlı Devleti için dönüm noktasıdır. Hal eskiden farklıdır. Herkes bir şeylerin değiştiğinin, ancak bu değişmenin iyiye alamet olmadığının farkındadır. Ne değişti? Niçin değişti? Nasıl değişti? soruları sorulmaya başlanır. Soruların cevapları aynıdır. “Kanun-i Kadim'' değişmiştir. Öyle ise “Kanun-i Kadim''e dönülmelidir.

Halbuki değişen yalnız iç sistem değildi. Sistem dışı (Batıdaki) değişmelerin ya gözlenememesi, ya da büyüklük kompleksinin gözlerini kapatması değişmenin bir bütün olarak algılanmasını engeller. İleride fark edildiğinde ise iş işten geçmiş olur.

Doğu ile Batının gelişme ve ilerleme anlayışları farklı olmuştur. Batı değişme ve ilerlemeyi, mihaniki bir tarzda; her kademede biri ötekinden farklı; biri birini aşan yeni olgular meydana getirmek suretiyle bir senteze ulaşmak şeklinde anlar. İlerleme, bir durumdan ötekine geçme; bir sıçramadır. Halbuki doğu bu olguyu, bir buğday tanesinin bir başağı oluşturması gibi kendi iç dünyasından filizlenen bir tekevvün olarak açıklar. Biri bir varlıktan bir başka varlığa geçiş; bir yan yana ilerleme, diğeri aynı varlığın kendi içinde meydana gelen bir iç içe değişme ve olgunlaşmadır.

-Orhan Türkdoğan

Bu araştırma, başağın çınarla temsil edildiği Osmanlı toplumunun iç dinamiklerini ve kendini yenileyememe sebeplerini konu edinmektedir

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat