Yitik Evin Varisleri

O eski ülkede güneş meyvelerle haykırır, toprak bitip tükenmeyen bitki örtüsüyle nefes alırdı; ırmaklar çağıldar, şafaklar alabildiğine söker ve günbatımları alevden kollarıyla inerdi; ağzına kadar taze sütle dolu gümüş bir...
9789757265481
799883
Yitik Evin Varisleri
Yitik Evin Varisleri
14.40

O eski ülkede güneş meyvelerle haykırır, toprak bitip tükenmeyen bitki örtüsüyle nefes alırdı; ırmaklar çağıldar, şafaklar alabildiğine söker ve günbatımları alevden kollarıyla inerdi; ağzına kadar taze sütle dolu gümüş bir tas yükselip maviliklerde yüzer, geceler yıldızların sesiyle çınlar, ağaçlar gökyüzüne doğru süzülür ve bütün çiçekler titreşip fısıldardı. Sokağımız, Roma'dan başlayıp Bizans başkentine uzanan, oradan da doğuya doğru ilerleyen kadim yolun üzerindeydi. Yol, Bizans'ta mavi denizle kısa bir mola verdikten sonra Anadolu'yu baştan başa kat ediyor,evimizin önünden geçip "dünyanın öbür ucu"na, Bağdat'a kadar uzanıyordu. Mezopotamya kentlerinden gelip Sivas'a, Anadolu'daki kârlı ticaret merkezlerine giden deve kervanları evimizin önünden geçerdi. Sonbaharda bahçemizin meyveleri tükenmey yüz tuttuğunda, kervanlar bu defa, uçsuz buçaksız çöllere, değerli taşlarla dolu zengin Babil ve Arap şehirlerine dönerdi.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789757265481
Boyut:
13.00x20.00
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002-07
Çeviren:
Najda Demircioğlu
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

O eski ülkede güneş meyvelerle haykırır, toprak bitip tükenmeyen bitki örtüsüyle nefes alırdı; ırmaklar çağıldar, şafaklar alabildiğine söker ve günbatımları alevden kollarıyla inerdi; ağzına kadar taze sütle dolu gümüş bir tas yükselip maviliklerde yüzer, geceler yıldızların sesiyle çınlar, ağaçlar gökyüzüne doğru süzülür ve bütün çiçekler titreşip fısıldardı. Sokağımız, Roma'dan başlayıp Bizans başkentine uzanan, oradan da doğuya doğru ilerleyen kadim yolun üzerindeydi. Yol, Bizans'ta mavi denizle kısa bir mola verdikten sonra Anadolu'yu baştan başa kat ediyor,evimizin önünden geçip "dünyanın öbür ucu"na, Bağdat'a kadar uzanıyordu. Mezopotamya kentlerinden gelip Sivas'a, Anadolu'daki kârlı ticaret merkezlerine giden deve kervanları evimizin önünden geçerdi. Sonbaharda bahçemizin meyveleri tükenmey yüz tuttuğunda, kervanlar bu defa, uçsuz buçaksız çöllere, değerli taşlarla dolu zengin Babil ve Arap şehirlerine dönerdi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat