Angelika Yıldız Ramazanoğlu

Angelika

Yorganın içinde sapsarı bir baş görmek alışık olmadığım bir durum. Sıcakça yanımda yatıyor. Saçları terlemiş, boynuna yapışmış biraz. Yüzünde hafif bir gülümseme var. Bir meleğin masumiyeti içinde derin bir uykuya dalmış....
9786053264460
1065787
Angelika
Angelika
58.32

Yorganın içinde sapsarı bir baş görmek alışık olmadığım bir durum. Sıcakça yanımda yatıyor. Saçları terlemiş, boynuna yapışmış biraz. Yüzünde hafif bir gülümseme var. Bir meleğin masumiyeti içinde derin bir uykuya dalmış. Rüyasında kalın gözlüklerine ihtiyaç duymadan her şeyi gördüğünden ve hiç bilmediği yerlerde aşina bir rahatlıkla gezip dolaştığından eminim. Göğsü ay ışığının altında inip kalkıyor, tehlikeleri göze alıp insanlara yaklaşan bir güvercininki gibi telaşlı ve ritmik. Bense uyuyamıyorum bir türlü.Yatakta biraz itekleyip kendime yer açayım derken tanıdım Angelika'yı.


Dokununca anladım içindeki doluluğu. İçinde çizilecek resimler, söylenecek şarkılar olduğunu, kuşları, kaplumbağaları, köpekleri, tırtılları, köstebekleri, çilekli ve limonlu dondurmayı sevdiğini anlamak için büyümüş bir kız olmama gerek yoktu. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Konuşmanın şart olmadığını, görmenin ve dokunmanın daha esaslı bir anlaşma yolu olarak aramızda uzanıp gideceğini hissedebiliyordum. Hatta onu böyle melek gibi uyurken çözmüştüm. Uyanır uyanmaz bana gülümseyeceğine, hemen evcilik oynamaya başlayabileceğimize adım gibi inanıvermiştim.


Bir toprakta yabancı olmak, kadın olmak, yaşamak, yazmak...


Ramazanoğlu'nun kadınlık, yabancılık, ötekilik, dışarıda olma hallerini öykülediği satırlar birçok insanlık durumunu gözler önüne seriyor. Şu dünyada hangimizin yabancı, hangimizin yerli olabileceğini, dahası bu adlandırmaların sahiciliğini, imkânını tartışıyor Angelika'nın, Alissa'nın, Mukadder'in, Hüküm'ün ve diğerlerinin hikâyelerinde.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786053264460
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
130
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Yorganın içinde sapsarı bir baş görmek alışık olmadığım bir durum. Sıcakça yanımda yatıyor. Saçları terlemiş, boynuna yapışmış biraz. Yüzünde hafif bir gülümseme var. Bir meleğin masumiyeti içinde derin bir uykuya dalmış. Rüyasında kalın gözlüklerine ihtiyaç duymadan her şeyi gördüğünden ve hiç bilmediği yerlerde aşina bir rahatlıkla gezip dolaştığından eminim. Göğsü ay ışığının altında inip kalkıyor, tehlikeleri göze alıp insanlara yaklaşan bir güvercininki gibi telaşlı ve ritmik. Bense uyuyamıyorum bir türlü.Yatakta biraz itekleyip kendime yer açayım derken tanıdım Angelika'yı.


Dokununca anladım içindeki doluluğu. İçinde çizilecek resimler, söylenecek şarkılar olduğunu, kuşları, kaplumbağaları, köpekleri, tırtılları, köstebekleri, çilekli ve limonlu dondurmayı sevdiğini anlamak için büyümüş bir kız olmama gerek yoktu. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Konuşmanın şart olmadığını, görmenin ve dokunmanın daha esaslı bir anlaşma yolu olarak aramızda uzanıp gideceğini hissedebiliyordum. Hatta onu böyle melek gibi uyurken çözmüştüm. Uyanır uyanmaz bana gülümseyeceğine, hemen evcilik oynamaya başlayabileceğimize adım gibi inanıvermiştim.


Bir toprakta yabancı olmak, kadın olmak, yaşamak, yazmak...


Ramazanoğlu'nun kadınlık, yabancılık, ötekilik, dışarıda olma hallerini öykülediği satırlar birçok insanlık durumunu gözler önüne seriyor. Şu dünyada hangimizin yabancı, hangimizin yerli olabileceğini, dahası bu adlandırmaların sahiciliğini, imkânını tartışıyor Angelika'nın, Alissa'nın, Mukadder'in, Hüküm'ün ve diğerlerinin hikâyelerinde.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat