Yaşadığım Kurtuluş Hüseyin Irmak

Yaşadığım Kurtuluş İstanbul'da Bir Kadim Semt

Nahabet, Varujan, Niko, Yasef neredesiniz? Zaman zaman rüyalarımda çıkıp geliyorsunuz sadece. Nahabet, biliyor musun, çocuk hallerimizle, yine Ali abinin çay bahçesinin girişindeki toprak kaldırımda misket oynuyoruz; pirketten yapılmış...
9789757265610
1004396
Yaşadığım Kurtuluş
Yaşadığım Kurtuluş İstanbul'da Bir Kadim Semt
9.33

Nahabet, Varujan, Niko, Yasef neredesiniz? Zaman zaman rüyalarımda çıkıp geliyorsunuz sadece. Nahabet, biliyor musun, çocuk hallerimizle, yine Ali abinin çay bahçesinin girişindeki toprak kaldırımda misket oynuyoruz; pirketten yapılmış duvkanı dibinde. Annen pencereden bağırıyor yine. İrma yine ağlayıp sızlıyor; istediğini yapmıyorsun diye gelip oyunumuzu dağıtıyor. Kızıyoruz ona. Ya da Niko'nun babaannesi yine kapısının önünde top oynamayalım diye bizi azarlıyor. Nahabet, Varujan, neden bilmem ama, ne zaman o günlere dair bir rüya görsem, daima günlük güneşlik oluyor hava. Eski Kurtuluş'un gökyüzü rüyalarımda hiç kapalı değil. Şimdi neredesiniz yahu? Ne yapıyorsunuz? Bir yerlerden çıkıp söylesenize! Hangi ülkedesiniz, hangi deliğin dibinde? Çıkın oğlum artık! Salambaç oynarken bu kada uzatmazdık. Her işin bir raconu vardı. tadını kaçırmayın. Niko, ses ver Atina'dan. Taso, sen Selanik'ten. Aram, Hollanda'dan... Sarkis, Washington'dan... Nahabet sen nereden ses vereceksin peki? Varujan ya sen?

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789757265610
Boyut:
13.00x20.00
Sayfa Sayısı:
183
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Nahabet, Varujan, Niko, Yasef neredesiniz? Zaman zaman rüyalarımda çıkıp geliyorsunuz sadece. Nahabet, biliyor musun, çocuk hallerimizle, yine Ali abinin çay bahçesinin girişindeki toprak kaldırımda misket oynuyoruz; pirketten yapılmış duvkanı dibinde. Annen pencereden bağırıyor yine. İrma yine ağlayıp sızlıyor; istediğini yapmıyorsun diye gelip oyunumuzu dağıtıyor. Kızıyoruz ona. Ya da Niko'nun babaannesi yine kapısının önünde top oynamayalım diye bizi azarlıyor. Nahabet, Varujan, neden bilmem ama, ne zaman o günlere dair bir rüya görsem, daima günlük güneşlik oluyor hava. Eski Kurtuluş'un gökyüzü rüyalarımda hiç kapalı değil. Şimdi neredesiniz yahu? Ne yapıyorsunuz? Bir yerlerden çıkıp söylesenize! Hangi ülkedesiniz, hangi deliğin dibinde? Çıkın oğlum artık! Salambaç oynarken bu kada uzatmazdık. Her işin bir raconu vardı. tadını kaçırmayın. Niko, ses ver Atina'dan. Taso, sen Selanik'ten. Aram, Hollanda'dan... Sarkis, Washington'dan... Nahabet sen nereden ses vereceksin peki? Varujan ya sen?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat