Yankı Sena Ka

Yankı

Kıyılara vuran taş sesleri, rahatlatır mıydı insanı? Taşlara yumuşacık dokunuşu taşların her dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması… Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı gönül. Acımı unutursam belki daha...
9786257958370
1014581
Yankı
Yankı
79.50

Kıyılara vuran taş sesleri, rahatlatır mıydı insanı? Taşlara yumuşacık dokunuşu taşların her dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması… Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela… Dalgalarımı dindirir rahatça yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma… Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu… Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim sadece… Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı boğazımdan, bedenimden de ruhumu… Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.


“Niye aptalsın bu kadar” demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde…



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257958370
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
187
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Kıyılara vuran taş sesleri, rahatlatır mıydı insanı? Taşlara yumuşacık dokunuşu taşların her dalganın vuruşunda azıcık da olsa yerinden oynaması… Acılarda azıcık unutulsa belki rahatlardı gönül. Acımı unutursam belki daha yumuşak çarpardım kıyılarıma iyi davranırdım kıyımda dolaşan insanlara, bana yaklaşan gemiden korkmazdım mesela… Dalgalarımı dindirir rahatça yerleşmesini sağlardım hem limanıma hem kıyılarıma… Kıyım da o'ydu, limanım da o'ydu… Oysaki ama o bir gemi için koca bir şehri yakmış ben ise o şehrin küçük bir ilçesiymişim sadece… Arkadaşlarım bile sessizliğimin çok gürültülü olduğunu söylerken, o sesimi söküp aldı boğazımdan, bedenimden de ruhumu… Düştüm, kaldırmadı. Kaldırmaya çalıştığında ise yere tekrar düşürdü. Bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar verdim ellerimi, kaldırsın diye.


“Niye aptalsın bu kadar” demedikçe, ellerimi uzatmaya devam ettim. Sonra ellerim kanlar içinde kaldığını fark ettim. Sadece ellerim değilmiş yaralı kalan, ruhumda yaralanmış ama ben fark edememişim grip gibi içten içe bitmişim fark edenim olmamış. Fark edenim olmadığı gibi utanmadan karşımda durmuş elini uzatmış, cesaretin var mı bir daha uzatmaya demiş. Ben ise öylece bakmışım, kalmışım bir yanım elinde bir yanım kalbinde…



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat