Kerpiç Damlar - La Baracca Vicente Blasco İbanez

Kerpiç Damlar - La Baracca

Tanrı'nın kutluluğu tarlalara yayılıyordu. Ufku kapayan ağaçlarla yapılar ardında güneş, gözleri yumulmaya zorlayan altın iğnelerini ovanın düzlüğüne batıra batıra, iyice kızarmış bir hamursuz çöreği gibi çıkıyordu. Dip...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
93,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,84TL
9786253681630
1261580
Kerpiç Damlar - La Baracca
Kerpiç Damlar - La Baracca
93.10

Tanrı'nın kutluluğu tarlalara yayılıyordu. Ufku kapayan ağaçlarla yapılar ardında güneş, gözleri yumulmaya zorlayan altın iğnelerini ovanın düzlüğüne batıra batıra, iyice kızarmış bir hamursuz çöreği gibi çıkıyordu. Dip tarafta dağlarla şehrin kuleleri pembemsi bir renk alıyor, gökyüzünde dolaşan küçücük bulutlar kırmızımtırak ipek yumaklar gibi renkleniyorlardı. Kanallarla su birikintileri sanki ateşten halkalarla doluydu; kulübelerde sabah temizliğinin sesleri, süpürge hışırtıları, çamaşır şıkırtıları geliyordu; kadınlar, yanlarında çamaşır sepetleri, dere kıyılarında çömeliyorlardı. Külrengi tavşanlar, çapkın hâlleriyle patikalarda sıçrıyor ve kuyruğun ponponu ile ikiye ayrık pembe arkalarını göstere göstere kaçıyorlardı; kara gübre yığınları üzerinde de etrafı tavuklarıyla çevrili horoz, gözü ateşli ve ibiği öfkeden kıpkırmızı, çabucak öfkelenir hâkim feryadını yükseltiyordu.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786253681630
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Tanrı'nın kutluluğu tarlalara yayılıyordu. Ufku kapayan ağaçlarla yapılar ardında güneş, gözleri yumulmaya zorlayan altın iğnelerini ovanın düzlüğüne batıra batıra, iyice kızarmış bir hamursuz çöreği gibi çıkıyordu. Dip tarafta dağlarla şehrin kuleleri pembemsi bir renk alıyor, gökyüzünde dolaşan küçücük bulutlar kırmızımtırak ipek yumaklar gibi renkleniyorlardı. Kanallarla su birikintileri sanki ateşten halkalarla doluydu; kulübelerde sabah temizliğinin sesleri, süpürge hışırtıları, çamaşır şıkırtıları geliyordu; kadınlar, yanlarında çamaşır sepetleri, dere kıyılarında çömeliyorlardı. Külrengi tavşanlar, çapkın hâlleriyle patikalarda sıçrıyor ve kuyruğun ponponu ile ikiye ayrık pembe arkalarını göstere göstere kaçıyorlardı; kara gübre yığınları üzerinde de etrafı tavuklarıyla çevrili horoz, gözü ateşli ve ibiği öfkeden kıpkırmızı, çabucak öfkelenir hâkim feryadını yükseltiyordu.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat