Vadinin Perileri Halil Cibran

Vadinin Perileri

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik...
9786059133449
1064685
Vadinin Perileri
Vadinin Perileri
33.60

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.


Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik hapishanesinden sanki düşüncelerin bir ozanın düşleminden kurtuluvermesi gibi sıyrılarak oturduğu pınarın başında, ağaçlardan düşen sararmış yaprakların savruluşunu seyrediyordu. Rüzgarın yapraklarla, insan ruhlarıyla oynaşan ölüm gibi oynaşmasını izlemekteydi. Gözleri çiçeklere odaklandı ve onların solduklarını, gözelerinin kuruyup küçük parçalara bölündüğünü gördü. Savaş ve kargaşa dönemlerinde süs eşyalarını, mücevherlerini saklayan kadınlar gibi, tohumlarını saklamaktaydılar. Öylece oturup çiçeklere ve ağaçlara bakarken ve geçmekte olan yazın acısını onlarla paylaşırken, vadinin ufalanmış taşlarında bir atlının kendisine doğru yavaş yavaş gelmekte olduğunu gördü. Adamın, zenginliğini gösteren giysileri ve huzur uyandıran bir yapısı vardı. Adam atından indi ve genç kızı nazikçe, daha önce onu kimsenin selamlamadığı bir biçimde selamladı.


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059133449
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
106
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.


Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik hapishanesinden sanki düşüncelerin bir ozanın düşleminden kurtuluvermesi gibi sıyrılarak oturduğu pınarın başında, ağaçlardan düşen sararmış yaprakların savruluşunu seyrediyordu. Rüzgarın yapraklarla, insan ruhlarıyla oynaşan ölüm gibi oynaşmasını izlemekteydi. Gözleri çiçeklere odaklandı ve onların solduklarını, gözelerinin kuruyup küçük parçalara bölündüğünü gördü. Savaş ve kargaşa dönemlerinde süs eşyalarını, mücevherlerini saklayan kadınlar gibi, tohumlarını saklamaktaydılar. Öylece oturup çiçeklere ve ağaçlara bakarken ve geçmekte olan yazın acısını onlarla paylaşırken, vadinin ufalanmış taşlarında bir atlının kendisine doğru yavaş yavaş gelmekte olduğunu gördü. Adamın, zenginliğini gösteren giysileri ve huzur uyandıran bir yapısı vardı. Adam atından indi ve genç kızı nazikçe, daha önce onu kimsenin selamlamadığı bir biçimde selamladı.


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat