Din Üzerine

Din, her insanın kendi özeli olarak kabul edilmelidir. Konu "din" olduğunda, sosyalistlerin tavrı budur. Oysa bu tavır, bir takım yanlış anlamaların kaynağı olmaktadır; bunu engellemek için bu sözcüğün sosyalistler için anlamını kesin...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,69TL
9786054745951
804461
Din Üzerine
Din Üzerine
84.00

Din, her insanın kendi özeli olarak kabul edilmelidir. Konu "din" olduğunda, sosyalistlerin tavrı budur. Oysa bu tavır, bir takım yanlış anlamaların kaynağı olmaktadır; bunu engellemek için bu sözcüğün sosyalistler için anlamını kesin olarak açıklamak zorunludur.


Devlet açısından ele alındığında "din" konusunun, her insanın kendi özeli olarak kalmasını isteriz. Ancak, partimiz açısından ele aldığımızda dini insanın kendi özeli olarak görmeyiz.


Dinin devletle herhangi bir şekilde ilişkilendirilmemesi, dinsel kurumların gücünü devletten ve hükümetten alan yetkileri olmaması konusunda ısrarlıyız.


Din konusunda herkes özgürdür. Herkes dinini seçmek ve istediği gibi ibadet etmek konusunda özgürdür. Aynı şekilde herkesin bir din seçmeme yani dinsiz olma özgürlüğü de vardır.


Bir kural olarak sosyalist olmak gibi ateist olmak da özgür olmalıdır. Yurttaşlar arasında dini inançlar gerekçe gösterilerek negatif veya pozitif ayrımcılık yapılmasına izin verilemez. Bu nedenle resmi belgelerde bir yurttaşın dininden söz edilemez. Kiliseye ve diğer dini kurumlara devlet yardımı yapılması düşünülemez ve herhangi bir şekilde bu kurumlarda devlet görevlilerinin istihdam edilmesi ve onlara ödenek verilmesi düşünülemez. Bu kurumlar, tamamen devlet kurumlarından bağımsız olarak var olabilirler. Ancak ve ancak, bu kurumlar tamamen bağımsız olduklarında ve sadece aynı düşünceye inanan insanlar tarafından bağımsız bir kurum olarak korunduğunda, eski yasalarımızda ve eski hukuk kitaplarımızda yer aldığı şekliyle, kilisenin çara, Rus yurttaşların ise kiliseye feodal bağımlılıklarının sürdüğü, dini yasaların korunduğu ve uygulandığı, insanımızın dini nedenlerle cezalandırılabildiği ve yine insanımızın özgür iradesinin sürekli küçümsendiği, kilisenin bir şekilde devletten nemalandığı, utanç verici geçmişe bir son verebiliriz.


Günümüz işçi sınıfının, çağdaş sosyalist devletten ve kiliseden istediği şey, devletin ve kilisenin kesin olarak birbirinden ayrılması ve bağımsız olmasıdır.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786054745951
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
90
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Hasan İlhan
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Din, her insanın kendi özeli olarak kabul edilmelidir. Konu "din" olduğunda, sosyalistlerin tavrı budur. Oysa bu tavır, bir takım yanlış anlamaların kaynağı olmaktadır; bunu engellemek için bu sözcüğün sosyalistler için anlamını kesin olarak açıklamak zorunludur.


Devlet açısından ele alındığında "din" konusunun, her insanın kendi özeli olarak kalmasını isteriz. Ancak, partimiz açısından ele aldığımızda dini insanın kendi özeli olarak görmeyiz.


Dinin devletle herhangi bir şekilde ilişkilendirilmemesi, dinsel kurumların gücünü devletten ve hükümetten alan yetkileri olmaması konusunda ısrarlıyız.


Din konusunda herkes özgürdür. Herkes dinini seçmek ve istediği gibi ibadet etmek konusunda özgürdür. Aynı şekilde herkesin bir din seçmeme yani dinsiz olma özgürlüğü de vardır.


Bir kural olarak sosyalist olmak gibi ateist olmak da özgür olmalıdır. Yurttaşlar arasında dini inançlar gerekçe gösterilerek negatif veya pozitif ayrımcılık yapılmasına izin verilemez. Bu nedenle resmi belgelerde bir yurttaşın dininden söz edilemez. Kiliseye ve diğer dini kurumlara devlet yardımı yapılması düşünülemez ve herhangi bir şekilde bu kurumlarda devlet görevlilerinin istihdam edilmesi ve onlara ödenek verilmesi düşünülemez. Bu kurumlar, tamamen devlet kurumlarından bağımsız olarak var olabilirler. Ancak ve ancak, bu kurumlar tamamen bağımsız olduklarında ve sadece aynı düşünceye inanan insanlar tarafından bağımsız bir kurum olarak korunduğunda, eski yasalarımızda ve eski hukuk kitaplarımızda yer aldığı şekliyle, kilisenin çara, Rus yurttaşların ise kiliseye feodal bağımlılıklarının sürdüğü, dini yasaların korunduğu ve uygulandığı, insanımızın dini nedenlerle cezalandırılabildiği ve yine insanımızın özgür iradesinin sürekli küçümsendiği, kilisenin bir şekilde devletten nemalandığı, utanç verici geçmişe bir son verebiliriz.


Günümüz işçi sınıfının, çağdaş sosyalist devletten ve kiliseden istediği şey, devletin ve kilisenin kesin olarak birbirinden ayrılması ve bağımsız olmasıdır.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat