Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı Bilge Karasu

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı 1971 Sait Faik Hikaye Armağanı

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğu ne denli bilinse de bir tür kıran gibi ortaya çıkar. Bizans'ta "resim-kırıcılık" diye adlandırılan baskı dönemi başlatılırken genç keşiş...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
89,06TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,33TL
9789753422260
521183
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı 1971 Sait Faik Hikaye Armağanı
89.06

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğu ne denli bilinse de bir tür kıran gibi ortaya çıkar. Bizans'ta "resim-kırıcılık" diye adlandırılan baskı dönemi başlatılırken genç keşiş Andronikos'un kendi kendine sorduğu soru şudur: Birey olarak bu baskı karşısında, benimsemediğim, ama bana zorla benimsetilmek istenen bu yeni inanç karşısında ne yapmalıyım?


İnsan içerikleri, toplumdan topluma, dönemden döneme, çağdan çağa değişebiliyor. Bunların taşıdığı değerin saltık değil göreli olduğu, "Ada" ve "Tepe" öykülerinden oluşan "Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı"nda sürekli olarak altı çizilen bir düşünce. "Dutlar" ise Bizans'taki baskı ortamının çağdaş zaman dilimi içinde, iki ayrı zaman noktasında yeniden öykülenişi. "Ada" ve "Tepe"nin yazarı olarak Bilge Karasu'nun, dolaylı - dolaysız yoldan tanıklık ettiği bu yeni baskı dönemi sonunda, inanç konusunda bir karara varması, kendi öykülerini de karara bağlayışının öyküsü..



(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9789753422260
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
16
Basım Tarihi:
2021-09
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğu ne denli bilinse de bir tür kıran gibi ortaya çıkar. Bizans'ta "resim-kırıcılık" diye adlandırılan baskı dönemi başlatılırken genç keşiş Andronikos'un kendi kendine sorduğu soru şudur: Birey olarak bu baskı karşısında, benimsemediğim, ama bana zorla benimsetilmek istenen bu yeni inanç karşısında ne yapmalıyım?


İnsan içerikleri, toplumdan topluma, dönemden döneme, çağdan çağa değişebiliyor. Bunların taşıdığı değerin saltık değil göreli olduğu, "Ada" ve "Tepe" öykülerinden oluşan "Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı"nda sürekli olarak altı çizilen bir düşünce. "Dutlar" ise Bizans'taki baskı ortamının çağdaş zaman dilimi içinde, iki ayrı zaman noktasında yeniden öykülenişi. "Ada" ve "Tepe"nin yazarı olarak Bilge Karasu'nun, dolaylı - dolaysız yoldan tanıklık ettiği bu yeni baskı dönemi sonunda, inanç konusunda bir karara varması, kendi öykülerini de karara bağlayışının öyküsü..



(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat