Derin Trans - Zamanın Ömrü
Hipnoz hakkında yazılmış parapsikoloji romanlarından biri olan Derin Trans, son dönemlerin en iyi kurgularından biri. İnsanın bilinçli farkındalığını değiştirerek onu tedavi etmeyi amaçlayan hipnoz tekniğini tüm derinliğiyle romanlaştıran Turgay Dindaroğlu, oldukça akıcı, edebî, kendine özgü üslubu ile edebiyat dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Dr. Eşref'in yaşamının son dört dakikasının iz düşümüne tanık olacağımız romanda, insanı, yaşadığımız dünyayı ve en önemlisi de kendi iç dünyamızı yeniden keşfedeceğiz. Derin Trans, insan zihninin sınırlarını ve bilincin derinliklerini sorgulayan bir başyapıt... “Su gibi bazı yönlerimizle sığ ve berrak olmalıyız. Bazı yönlerimizle de derin ve gizemli... Onun gibi bazı yerlerden hiç durmadan akıp geçmeli, bazı yerlerde ise durup orayı daha yakından keşfetmeli, oralarda derin birikintiler oluşturmalıyız. Bazı riskleri göze almaktan çekinmemeli, belki yüzlerce metre yükseklikten aşağı akmalı, bıkmadan usanmadan yeni yerler keşfetmeli, yeni insanlar tanımalı, içinde geçmişe ait önemli kalıntıları taşımanın yanı sıra, her türlü canlının yaşamasına ortam sağlayacak ruh temizliğinde olmalı ve kirletilmeye asla müsaade etmemeliyiz...”
(Tanıtım Bülteninden)
Hipnoz hakkında yazılmış parapsikoloji romanlarından biri olan Derin Trans, son dönemlerin en iyi kurgularından biri. İnsanın bilinçli farkındalığını değiştirerek onu tedavi etmeyi amaçlayan hipnoz tekniğini tüm derinliğiyle romanlaştıran Turgay Dindaroğlu, oldukça akıcı, edebî, kendine özgü üslubu ile edebiyat dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Dr. Eşref'in yaşamının son dört dakikasının iz düşümüne tanık olacağımız romanda, insanı, yaşadığımız dünyayı ve en önemlisi de kendi iç dünyamızı yeniden keşfedeceğiz. Derin Trans, insan zihninin sınırlarını ve bilincin derinliklerini sorgulayan bir başyapıt... “Su gibi bazı yönlerimizle sığ ve berrak olmalıyız. Bazı yönlerimizle de derin ve gizemli... Onun gibi bazı yerlerden hiç durmadan akıp geçmeli, bazı yerlerde ise durup orayı daha yakından keşfetmeli, oralarda derin birikintiler oluşturmalıyız. Bazı riskleri göze almaktan çekinmemeli, belki yüzlerce metre yükseklikten aşağı akmalı, bıkmadan usanmadan yeni yerler keşfetmeli, yeni insanlar tanımalı, içinde geçmişe ait önemli kalıntıları taşımanın yanı sıra, her türlü canlının yaşamasına ortam sağlayacak ruh temizliğinde olmalı ve kirletilmeye asla müsaade etmemeliyiz...”
(Tanıtım Bülteninden)
