Hiç Kimsenin Kenti %27 indirimli Tolga Gümüşay

Hiç Kimsenin Kenti

İstanbul… Kültür başkenti… Binlerce yıllık geçmişi, zenginhikâyeleri, bin bir çeşit kültürüyle bu unvanın gerçek sahibi.İşte şimdi, hem herkesin hem de hiç kimsenin kenti oluşununromanıyla karşımızda!Tolga Gümüşay, büyük...
9789752112353
540838
Hiç Kimsenin Kenti
Hiç Kimsenin Kenti
64.00

İstanbul… Kültür başkenti… Binlerce yıllık geçmişi, zengin
hikâyeleri, bin bir çeşit kültürüyle bu unvanın gerçek sahibi.
İşte şimdi, hem herkesin hem de hiç kimsenin kenti oluşunun
romanıyla karşımızda!
Tolga Gümüşay, büyük bir merak ve ilgiyle gözlerini Galata'ya
çevirmiş. Onun tüm zamanlarını, insanlarını, hikâyelerini, yani
incelikli araştırma ve gözlemlerinin sonucunda edindiklerini
ustalıkla aktarıyor. Okur, romanın sayfaları arasında gezinirken,
Galata'da dolaştığı hissine kapılıyor.
Roman, Semih ve Bay Albert'in Galata'nın geçmişine yaptıkları
yolculukla bir macera havasına bürünüyor ve okura soluksuz bir
okuma serüveni sunuyor. Onlar, geçmiş ve bugün arasında gidip
gelirken, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Ruslar, Fransızlar ve
Türklerin sesleri birbirine karışıyor. Romanın kurgusu içinde, yolu
Galata'dan geçen herkes bir bir okurun gözlerinin önünden geçiyor.
Sait Faik'ten Madam Bella'ya, Neyzen Tevfik'ten Yorgo Zarifi'ye,
Horoz Corci'den şair Chenier'e kadar… Ne ki Galata, saydığımız
bunca isme karşın, romanın başrolünü kimselere kaptırmıyor.
Hiç Kimsenin Kenti, ayaklarını bugüne basıyor olmakla birlikte,
azınlıklar İstanbul'u terk edene kadarki devrin, o devrin
insanlarının çevresinde örülü, büyülü bir yaşamın romanı…



(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789752112353
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

İstanbul… Kültür başkenti… Binlerce yıllık geçmişi, zengin
hikâyeleri, bin bir çeşit kültürüyle bu unvanın gerçek sahibi.
İşte şimdi, hem herkesin hem de hiç kimsenin kenti oluşunun
romanıyla karşımızda!
Tolga Gümüşay, büyük bir merak ve ilgiyle gözlerini Galata'ya
çevirmiş. Onun tüm zamanlarını, insanlarını, hikâyelerini, yani
incelikli araştırma ve gözlemlerinin sonucunda edindiklerini
ustalıkla aktarıyor. Okur, romanın sayfaları arasında gezinirken,
Galata'da dolaştığı hissine kapılıyor.
Roman, Semih ve Bay Albert'in Galata'nın geçmişine yaptıkları
yolculukla bir macera havasına bürünüyor ve okura soluksuz bir
okuma serüveni sunuyor. Onlar, geçmiş ve bugün arasında gidip
gelirken, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Ruslar, Fransızlar ve
Türklerin sesleri birbirine karışıyor. Romanın kurgusu içinde, yolu
Galata'dan geçen herkes bir bir okurun gözlerinin önünden geçiyor.
Sait Faik'ten Madam Bella'ya, Neyzen Tevfik'ten Yorgo Zarifi'ye,
Horoz Corci'den şair Chenier'e kadar… Ne ki Galata, saydığımız
bunca isme karşın, romanın başrolünü kimselere kaptırmıyor.
Hiç Kimsenin Kenti, ayaklarını bugüne basıyor olmakla birlikte,
azınlıklar İstanbul'u terk edene kadarki devrin, o devrin
insanlarının çevresinde örülü, büyülü bir yaşamın romanı…



(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat