Poyraz Tolga Akman

Poyraz

Bittik, albayım, bittik. Hiç beklemediğim anda çamaşır iplerine astılar hayallerimi. Yetmez gibi üstüne bir de kar, kış, fırtına geçirdim. Üzerime yapışan yapraklar benimle birlikte ağladı, albayım. Bir poyraz esti, iliklerimde...
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
60,00TL
Havale/EFT ile: 58,80TL
9786052287217
948396
Poyraz
Poyraz
60.00

Bittik, albayım, bittik. Hiç beklemediğim anda çamaşır iplerine astılar hayallerimi. Yetmez gibi üstüne bir de kar, kış, fırtına geçirdim. Üzerime yapışan yapraklar benimle birlikte ağladı, albayım. Bir poyraz esti, iliklerimde hissettim istenmeyişimi, albayım.

Nereye gittiğimi bilmiyorum, albayım. Hissediyorum, albayım, hissediyorum! Gittiğim yerde salıncaklar yok, etrafta koşuşturan çocuk sesleri, ilkbaharda sarıldığım o kadın yok, albayım!

En başa dönecek olursak, başlangıç şurasıydı diyeceğim bir hikâyem de yok, albayım. Memleketimden atılmış gibiyim, Nazım'ın şiirlerine, Oğuz Atay'ın kitaplarına hasret bırakılmış gibiyim. Tutup kolumdan “özgürsün” diyen kimse yok albayım.

Bir gazetede adım geçiyor, albayım, köşeye bir yere koymuşlar beni. Çok kırıldığımdan bahsedilmiş bir kaç dizede. Fakat bana ne olduğu hakkında kimse bir şey söylememiş! Bana ne oldu, albayım, bana ne oldu? Allah aşkına, sen söyle! Bu hasret, bu özlem bir gün geçer mi çektiğim acılara değer mi bu savruluş? Ben de ondan bahsediyorum, albayım, değmez! Nerede olduğunu bilmeyen bir adama değmez! Peki, albayım, bitiyorum, birlikte eriyip bitiyoruz.

Savrulduğumuz yetmedi, bir de sevdiklerimizi elimizden alıyorlar. Artık gerek kalmadı, albayım! Onun gittiği tarihte öldü desinler...

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786052287217
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Bittik, albayım, bittik. Hiç beklemediğim anda çamaşır iplerine astılar hayallerimi. Yetmez gibi üstüne bir de kar, kış, fırtına geçirdim. Üzerime yapışan yapraklar benimle birlikte ağladı, albayım. Bir poyraz esti, iliklerimde hissettim istenmeyişimi, albayım.

Nereye gittiğimi bilmiyorum, albayım. Hissediyorum, albayım, hissediyorum! Gittiğim yerde salıncaklar yok, etrafta koşuşturan çocuk sesleri, ilkbaharda sarıldığım o kadın yok, albayım!

En başa dönecek olursak, başlangıç şurasıydı diyeceğim bir hikâyem de yok, albayım. Memleketimden atılmış gibiyim, Nazım'ın şiirlerine, Oğuz Atay'ın kitaplarına hasret bırakılmış gibiyim. Tutup kolumdan “özgürsün” diyen kimse yok albayım.

Bir gazetede adım geçiyor, albayım, köşeye bir yere koymuşlar beni. Çok kırıldığımdan bahsedilmiş bir kaç dizede. Fakat bana ne olduğu hakkında kimse bir şey söylememiş! Bana ne oldu, albayım, bana ne oldu? Allah aşkına, sen söyle! Bu hasret, bu özlem bir gün geçer mi çektiğim acılara değer mi bu savruluş? Ben de ondan bahsediyorum, albayım, değmez! Nerede olduğunu bilmeyen bir adama değmez! Peki, albayım, bitiyorum, birlikte eriyip bitiyoruz.

Savrulduğumuz yetmedi, bir de sevdiklerimizi elimizden alıyorlar. Artık gerek kalmadı, albayım! Onun gittiği tarihte öldü desinler...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat