Güven Egzersizi

Amerika, 1980'lerin başları… David ve Sarah, gençlik yıllarına özgü, içlerini kıpır kıpır eden ama bir o kadar da saklı, yoğun duygularla birbirlerine bağlanırlar. Ne kadar kaçarlarsa o kadar çekilirler birbirlerine. Bölgenin en prestijli sanat okulunda, Broadway'in “duayen” isimlerinden, sıradışı yöntemlere sahip Bay Kingsley'in rehberliğinde tiyatro eğitimini de birlikte alırlar ki bu dersler aynı zamanda duyguların apaçık ortaya serildiği, kırılganlıkların gözle görülür olduğu ve derin analizlere tabi tutulduğu bir alandır onlar için. “Güven Egzersizi” de bunlardan biridir. Bazen konuşur, bazen susar, bazen kendilerini sınıf arkadaşının kollarına bırakır, bazen de yalnızlığı iliklerine kadar hissederler. Ne var ki sahne arkasında çok daha karanlık, güç ve manipülasyon üzerine kurulu başka bir oyun devam etmektedir.

Sarah, eski sınıf arkadaşı Karen'la yıllar sonra iki yetişkin olarak bir araya geldiğindeyse bambaşka bir anlatıyla karşı karşıya kalırız. Roller yeniden dağıtılır, gölgede kalan detaylar aydınlanır ve farklı bir gerçek şekillenmeye başlarken okur da şu sorulara yanıt aramaya koyulur: “Aslında” neler yaşandı? Kime inanmalı? İnsan kendi hafızasına, kendi anılarına güvenebilir mi?