Süngü ve Yara Yusuf Baran Beyi

Süngü ve Yara Dersim 38 Katliam ve Sürgün Tanıklıkları

“Gruplar halinde köylere giren askerler, köylülere; “Şayet silahlarınızı teslim ederseniz, size Elazığ ovasında toprak dağıtıp, tapusunu vereceğiz. Mal-mülk sahibi olacaksınız” diyorlardı. Birçok köylü, kulağa hoş gelen bu...
9786050604818
1053764
Süngü ve Yara
Süngü ve Yara Dersim 38 Katliam ve Sürgün Tanıklıkları
65.00

“Gruplar halinde köylere giren askerler, köylülere; “Şayet silahlarınızı teslim ederseniz, size Elazığ ovasında toprak dağıtıp, tapusunu vereceğiz. Mal-mülk sahibi olacaksınız” diyorlardı. Birçok köylü, kulağa hoş gelen bu yalana kanıp, silahlarını teslim etmişti.” “Komutan, Seyit Rıza'yı karakola “ikna” yemeğine davet etmişti. Seyit Rıza, nihayetinde yemek davetini kabul edip, bir öğlen vakti kalabalık bir halde Zeranik köyüne girdi. Komutan, Seyit Rıza'yı sevinçle karşıladı. Bir taraftan kazanlarda et kaynarken diğer yandan, ateşte kuzu çevriliyordu. Bu davet gizli tutulmuştu. Seyit Rıza'nın milisleri karakola, omuzlarındaki tüfeklerin namlularının ucu yere çevrili bir şekilde gelmişlerdi. Bu barış ve ateşkesin bir simgesiydi.” Elinizdeki kitap, okura, 1937-1938 yıllarında Dersim'de yapılan katliamı bizzat yaşayanların tanıklıklarını sunuyor. O yıllarda henüz çocuk yaştayken annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, akrabalarının ve arkadaşlarının öldürülmelerine tanık olan, kendileri ‘şans' eseri, kurtulan sonra da topraklarından koparılıp sürgün edilenlerin hikâyeleri bunlar. Yusuf Baran Beyi'nin ‘yanı başındaki tarih'e kulak vermesinin ürünü olan bu kitapta, Cumhuriyet tarihinin örtülü sayfalarından biri olan Dersim, akademik ve politik tartışmanın nesnesi olmaktan çıkıp bizzat söz alıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786050604818
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Gruplar halinde köylere giren askerler, köylülere; “Şayet silahlarınızı teslim ederseniz, size Elazığ ovasında toprak dağıtıp, tapusunu vereceğiz. Mal-mülk sahibi olacaksınız” diyorlardı. Birçok köylü, kulağa hoş gelen bu yalana kanıp, silahlarını teslim etmişti.” “Komutan, Seyit Rıza'yı karakola “ikna” yemeğine davet etmişti. Seyit Rıza, nihayetinde yemek davetini kabul edip, bir öğlen vakti kalabalık bir halde Zeranik köyüne girdi. Komutan, Seyit Rıza'yı sevinçle karşıladı. Bir taraftan kazanlarda et kaynarken diğer yandan, ateşte kuzu çevriliyordu. Bu davet gizli tutulmuştu. Seyit Rıza'nın milisleri karakola, omuzlarındaki tüfeklerin namlularının ucu yere çevrili bir şekilde gelmişlerdi. Bu barış ve ateşkesin bir simgesiydi.” Elinizdeki kitap, okura, 1937-1938 yıllarında Dersim'de yapılan katliamı bizzat yaşayanların tanıklıklarını sunuyor. O yıllarda henüz çocuk yaştayken annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, akrabalarının ve arkadaşlarının öldürülmelerine tanık olan, kendileri ‘şans' eseri, kurtulan sonra da topraklarından koparılıp sürgün edilenlerin hikâyeleri bunlar. Yusuf Baran Beyi'nin ‘yanı başındaki tarih'e kulak vermesinin ürünü olan bu kitapta, Cumhuriyet tarihinin örtülü sayfalarından biri olan Dersim, akademik ve politik tartışmanın nesnesi olmaktan çıkıp bizzat söz alıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat