Bir Yaşam Arsızının Özgürlük Dansı Songül Öztürkcan

Bir Yaşam Arsızının Özgürlük Dansı

Ben kendim olamadığımda aslında hiç kimse de olamadığımı anladığımda değişim, dönüşüm, devrim üçlemesinin en tozlu olanının içinde buldum kendimi. Bol gürültülü, sağanak yağışlı ve de katman katman giden bir karanlık bir...
9786059257930
1198751
Bir Yaşam Arsızının Özgürlük Dansı
Bir Yaşam Arsızının Özgürlük Dansı
29.70

Ben kendim olamadığımda aslında hiç kimse de olamadığımı anladığımda değişim, dönüşüm, devrim üçlemesinin en tozlu olanının içinde buldum kendimi. Bol gürültülü, sağanak yağışlı ve de katman katman giden bir karanlık bir aydınlık ikileminin gökkuşağı iklimine dönüşmesi şeklinde tezahür eden devrim yoluna çıkmıştım. Kanlı mıydı değildi, kırmızı bir şeyler vardı muhakkak, ruhumun alev alev yanan maviye de bulanmış dansıydı. Sapasağlam devrimdi evet, desibel şeklinde duyulamayan sağlam bir gürültüyle oluyordu hem de, üstelik içimde oluyordu. Sınırlar nerede başlıyor, nerede bitiyordu? Her şey altüst, her şey belirsizdi. Kendini kontrol merkezi sanan beynim en çok nasıl karışıyorsa o kadar karışıyordu. Ne kadar kontrol edilemiyorsa o kadar kontrol edemiyordu!... Bir uçurumdan bilinmeze atlamak gibi, havada asılı kalmak ile sağlam bir biçimde çarpmak arasında ekranın donmuş olması gibi hallerde geçip giden pek çok an ve kare!...





(Tanıtım Bülteninden)






Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059257930
Boyut:
13,5 x 19,5
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kategoriler:

Ben kendim olamadığımda aslında hiç kimse de olamadığımı anladığımda değişim, dönüşüm, devrim üçlemesinin en tozlu olanının içinde buldum kendimi. Bol gürültülü, sağanak yağışlı ve de katman katman giden bir karanlık bir aydınlık ikileminin gökkuşağı iklimine dönüşmesi şeklinde tezahür eden devrim yoluna çıkmıştım. Kanlı mıydı değildi, kırmızı bir şeyler vardı muhakkak, ruhumun alev alev yanan maviye de bulanmış dansıydı. Sapasağlam devrimdi evet, desibel şeklinde duyulamayan sağlam bir gürültüyle oluyordu hem de, üstelik içimde oluyordu. Sınırlar nerede başlıyor, nerede bitiyordu? Her şey altüst, her şey belirsizdi. Kendini kontrol merkezi sanan beynim en çok nasıl karışıyorsa o kadar karışıyordu. Ne kadar kontrol edilemiyorsa o kadar kontrol edemiyordu!... Bir uçurumdan bilinmeze atlamak gibi, havada asılı kalmak ile sağlam bir biçimde çarpmak arasında ekranın donmuş olması gibi hallerde geçip giden pek çok an ve kare!...





(Tanıtım Bülteninden)






Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat