Ufkun Bittiği Yer Sezen Özol

Ufkun Bittiği Yer

"Onlar, ufkun bittiği yerden geliyor, hasret giderdikten ve yeni sevdalar, yeni tutkular arayıp bulduktan sonra, dönüp dolaşıp gene ufkun bittiği yere gidiyorlardı.""Karşısında tablo değil, aç bir insan vardı. Midesi ile yemeğe, ruhu ile...
9786059490368
947650
Ufkun Bittiği Yer
Ufkun Bittiği Yer
56.00

"Onlar, ufkun bittiği yerden geliyor, hasret giderdikten ve yeni sevdalar, yeni tutkular arayıp bulduktan sonra, dönüp dolaşıp gene ufkun bittiği yere gidiyorlardı."

"Karşısında tablo değil, aç bir insan vardı. Midesi ile yemeğe, ruhu ile sevgiye aç ve ikisinden de mahrum olduğu için özgürlüğe hasret bir insan. Kendi gençlik günlerine benzettiği, istediğini bilen, aç kalmaya razı olsa bile aşağılanmayı kabul edemeyen, baş eğmeyi kendine yediremeyen bir genç kız."

"Ben ben deyip durma. Kim olduğunu düşündün mü hiç? Kimsin sen, nesin? Sen, bazen bir kırmızı karanfilin, ot biçen çiftçilerin, duvarlara abuk sabuk yazılar yazan gençlerin, bilmem kaç sene önce bir horozun boynuna renkli kurdele takarak işgalci Alman askerlerine sözde kafa tutan yaşlı kadının arkasına saklanan bir korkaksın. Herkese tepeden bakmak, ukalalık etmek hakkını nereden alıyorsun? Sen önce kendine bak, ne var bundaymış!"

"Burası neresi ise, ay bile yok" dedi. "Oysa gecenin karanlığına ışık olsun diye onu ben kendi ellerimle iliştirmiştim gökyüzüne..."
"Zıtlıklar" dedi Marx. "Bunu herkesten daha iyi senin anlaman gerekir. Yani resimlerindeki kahramanlar değil mi karanlıklarda ışık arayanlar? Kör karanlıklar içinde ışık aramakta bir çelişki yok mu sence?"


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059490368
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

"Onlar, ufkun bittiği yerden geliyor, hasret giderdikten ve yeni sevdalar, yeni tutkular arayıp bulduktan sonra, dönüp dolaşıp gene ufkun bittiği yere gidiyorlardı."

"Karşısında tablo değil, aç bir insan vardı. Midesi ile yemeğe, ruhu ile sevgiye aç ve ikisinden de mahrum olduğu için özgürlüğe hasret bir insan. Kendi gençlik günlerine benzettiği, istediğini bilen, aç kalmaya razı olsa bile aşağılanmayı kabul edemeyen, baş eğmeyi kendine yediremeyen bir genç kız."

"Ben ben deyip durma. Kim olduğunu düşündün mü hiç? Kimsin sen, nesin? Sen, bazen bir kırmızı karanfilin, ot biçen çiftçilerin, duvarlara abuk sabuk yazılar yazan gençlerin, bilmem kaç sene önce bir horozun boynuna renkli kurdele takarak işgalci Alman askerlerine sözde kafa tutan yaşlı kadının arkasına saklanan bir korkaksın. Herkese tepeden bakmak, ukalalık etmek hakkını nereden alıyorsun? Sen önce kendine bak, ne var bundaymış!"

"Burası neresi ise, ay bile yok" dedi. "Oysa gecenin karanlığına ışık olsun diye onu ben kendi ellerimle iliştirmiştim gökyüzüne..."
"Zıtlıklar" dedi Marx. "Bunu herkesten daha iyi senin anlaman gerekir. Yani resimlerindeki kahramanlar değil mi karanlıklarda ışık arayanlar? Kör karanlıklar içinde ışık aramakta bir çelişki yok mu sence?"


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat