Beyaz Bir Kıyı Sevinç Çokum

Beyaz Bir Kıyı

Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 1994'teki Fas seyahatinin ardından varlık bulan, birbirinin devamı niteliğinde bir öyküler toplamı. Şiirsel bir üslupla örülen kitap, Mağrip'in eski büyülü dünyasına girerek modern hayatla...
9786055147341
1018810
Beyaz Bir Kıyı
Beyaz Bir Kıyı
24.32

Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 1994'teki Fas seyahatinin ardından varlık bulan, birbirinin devamı niteliğinde bir öyküler toplamı. Şiirsel bir üslupla örülen kitap, Mağrip'in eski büyülü dünyasına girerek modern hayatla çelişkileri masalsı bir düş atmosferinde dile getiriyor. İncelikler, dostluk, sevgi, inanç gibi değerlerin gölgesinde insanın dünyadaki evrimi, değişimi, çapraşık ve tutkulu kavgası sergileniyor. Bir yandan da Fas'ın eski mahalleleri vurucu ve izlenimci tablolar halinde yansıyor sayfalara.

".. Tabağın bir yanına oturtulmuş limon sarısı enginar bana İstanbul kadar yakın gelmişti. Abdülgaffar kalamara 'sol' diyordu, mercan balığına 'ruji'. İki ucundan neredeyse iki kişinin tutması gereğince ağır balık tabağını merasim subayı tavrıyla getirmişti. Yüzünün ciddiyetinin gerisinde bir kahkaha saklı olduğunu biliyorum. Bu da Şark'ın özelliği. Hemence gülüvermek, hemence ağlayıvermek..."

"…Eviniz ne güzeldi... Başımı dayadığım yastığın ucunda akşam oluyordu.
Şehir mavi mor bir fanusun içinde eriyordu. Kasetteki akşama karışmış ses Sabah Fahri'nindi. Endülüsî şarkılar, gazellerdi okuduğu. Bana iftar vakti alacalarını, kandillerin yandığını hatırlatan o ses 'aman aman'ları 'hey hey'leriyle nasıl da bize benziyordu…"
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 112

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055147341
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 1994'teki Fas seyahatinin ardından varlık bulan, birbirinin devamı niteliğinde bir öyküler toplamı. Şiirsel bir üslupla örülen kitap, Mağrip'in eski büyülü dünyasına girerek modern hayatla çelişkileri masalsı bir düş atmosferinde dile getiriyor. İncelikler, dostluk, sevgi, inanç gibi değerlerin gölgesinde insanın dünyadaki evrimi, değişimi, çapraşık ve tutkulu kavgası sergileniyor. Bir yandan da Fas'ın eski mahalleleri vurucu ve izlenimci tablolar halinde yansıyor sayfalara.

".. Tabağın bir yanına oturtulmuş limon sarısı enginar bana İstanbul kadar yakın gelmişti. Abdülgaffar kalamara 'sol' diyordu, mercan balığına 'ruji'. İki ucundan neredeyse iki kişinin tutması gereğince ağır balık tabağını merasim subayı tavrıyla getirmişti. Yüzünün ciddiyetinin gerisinde bir kahkaha saklı olduğunu biliyorum. Bu da Şark'ın özelliği. Hemence gülüvermek, hemence ağlayıvermek..."

"…Eviniz ne güzeldi... Başımı dayadığım yastığın ucunda akşam oluyordu.
Şehir mavi mor bir fanusun içinde eriyordu. Kasetteki akşama karışmış ses Sabah Fahri'nindi. Endülüsî şarkılar, gazellerdi okuduğu. Bana iftar vakti alacalarını, kandillerin yandığını hatırlatan o ses 'aman aman'ları 'hey hey'leriyle nasıl da bize benziyordu…"
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 112

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kapı Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat