Türkçenin Huzurunda Şeref Yılmaz

Türkçenin Huzurunda

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)SÜRMELİ TÜRKÇE isimli eseri ile geniş kitleler üzerinde ana dil bilincine dair farkındalık oluşturmayı başaran ŞEREF YILMAZ, şimdi de TÜRKÇENİN HUZURUNDA isimli eseri ile Türkçeye dair ilginç...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
59,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,56TL
9786059937962
903101
Türkçenin Huzurunda
Türkçenin Huzurunda
59.40

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)







SÜRMELİ TÜRKÇE isimli eseri ile geniş kitleler üzerinde ana dil bilincine dair farkındalık oluşturmayı başaran ŞEREF YILMAZ, şimdi de TÜRKÇENİN HUZURUNDA isimli eseri ile Türkçeye dair ilginç tespitlerde bulunmaya devam ediyor. Aşağıdaki ifadeler, yazarın üslubundaki akıcılığın ve sadeliğin yanı sıra, dikkat çekici tespitleri de içeriyor:





Ana dil, hem annemizin dilidir hem de milletimizin dilidir. Millet annedir. Ana diline saygısızlık eden, hem anasına hem de milletine saygısızlık etmiş olur. Türkçe, imparatorluklar kurmuş büyük bir milletin işleye işleye bugüne getirdiği zengin ve büyük bir dildir; Türklerin var olduğu her yerde vardır; Dağlarca'nın mükemmel tespitiyle “ses bayrağımızdır.” Ana dilini unutanlar, milliyetini de unuturlar. Tarih buna tanıktır. Macarlar, Bulgarlar tarihte Türk idiler; ana dillerini unutunca Türklüklerini de unuttular. Bir millete ait olmanın en önemli göstergesi o milletin dilini konuşmaktır. Türkçenin bugün en büyük ihtiyacı kelimedir. Cumhuriyet'in kuruluşunda dilde sadeleşme hareketleri ile Türkçe hem kelime kaybına uğradı hem de yeni kelimeler türetti. Sadeleşme hareketlerinin Türkçeyi aslına döndürdüğünü söyleyebiliriz. Ancak dile müdahale şeklindeki tavırlar yüzünden Türkçemizdeki birçok kelimenin göç ettiği de bir gerçektir. Olması gereken şuydu: Türkçeden kelime atmadan Türkçe kelimeler türetmek. Bugün gelinen noktada Türkçemizin kelime haznesi azalmış ama Türkçe asıllı türetilen kelimeler artmıştır. Dilin temeli kelimedir. Bilinçlenme de kelimelerden başlamalıdır. Dilin inceliklerine vâkıf olma, kelimelerine vâkıf olma ile mümkündür. Dil, kelimesi kadardır. İnsan da öyledir. Gerçek hazine, kelime haznesidir. Kelimelerini kaybetmiş bir insanın geriye neyi kalmıştır? Maddi manevi bütün kazanımlarımız, kelimelerimiz sayesinde olmaktadır. Kelimelerini kaybedenler, hayallerini kaybetmişlerdir, hayallerini kaybedenler hayatını kaybetmişlerdir. Dilin sesi kelimelerinde gizlidir. Kelimeleri doğru anlayanların ve telaffuz edenlerin ağzında dilin sesi daha gür ve ahenkli çıkar.”







Editör: Hatice Eğilmez Kaya




Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059937962
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)







SÜRMELİ TÜRKÇE isimli eseri ile geniş kitleler üzerinde ana dil bilincine dair farkındalık oluşturmayı başaran ŞEREF YILMAZ, şimdi de TÜRKÇENİN HUZURUNDA isimli eseri ile Türkçeye dair ilginç tespitlerde bulunmaya devam ediyor. Aşağıdaki ifadeler, yazarın üslubundaki akıcılığın ve sadeliğin yanı sıra, dikkat çekici tespitleri de içeriyor:





Ana dil, hem annemizin dilidir hem de milletimizin dilidir. Millet annedir. Ana diline saygısızlık eden, hem anasına hem de milletine saygısızlık etmiş olur. Türkçe, imparatorluklar kurmuş büyük bir milletin işleye işleye bugüne getirdiği zengin ve büyük bir dildir; Türklerin var olduğu her yerde vardır; Dağlarca'nın mükemmel tespitiyle “ses bayrağımızdır.” Ana dilini unutanlar, milliyetini de unuturlar. Tarih buna tanıktır. Macarlar, Bulgarlar tarihte Türk idiler; ana dillerini unutunca Türklüklerini de unuttular. Bir millete ait olmanın en önemli göstergesi o milletin dilini konuşmaktır. Türkçenin bugün en büyük ihtiyacı kelimedir. Cumhuriyet'in kuruluşunda dilde sadeleşme hareketleri ile Türkçe hem kelime kaybına uğradı hem de yeni kelimeler türetti. Sadeleşme hareketlerinin Türkçeyi aslına döndürdüğünü söyleyebiliriz. Ancak dile müdahale şeklindeki tavırlar yüzünden Türkçemizdeki birçok kelimenin göç ettiği de bir gerçektir. Olması gereken şuydu: Türkçeden kelime atmadan Türkçe kelimeler türetmek. Bugün gelinen noktada Türkçemizin kelime haznesi azalmış ama Türkçe asıllı türetilen kelimeler artmıştır. Dilin temeli kelimedir. Bilinçlenme de kelimelerden başlamalıdır. Dilin inceliklerine vâkıf olma, kelimelerine vâkıf olma ile mümkündür. Dil, kelimesi kadardır. İnsan da öyledir. Gerçek hazine, kelime haznesidir. Kelimelerini kaybetmiş bir insanın geriye neyi kalmıştır? Maddi manevi bütün kazanımlarımız, kelimelerimiz sayesinde olmaktadır. Kelimelerini kaybedenler, hayallerini kaybetmişlerdir, hayallerini kaybedenler hayatını kaybetmişlerdir. Dilin sesi kelimelerinde gizlidir. Kelimeleri doğru anlayanların ve telaffuz edenlerin ağzında dilin sesi daha gür ve ahenkli çıkar.”







Editör: Hatice Eğilmez Kaya




Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat