Zişan Selvi Kansuva

Zişan

Acizliğin en asil hâlidir aşk! Üstelik adli olaylar içinde, Adalet Savaşçıları'nca yaşanıyorsa…Savcı Alparslan, Bozbey'e bakarak: “Şerefine” dedi. Bozbey, Kürt annesinin Türk babasına hediyesi ve kendisine devredilmiş bir resim...
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
18,75TL
Havale/EFT ile: 18,38TL
9786257025928
1113020
Zişan
Zişan
18.75

Acizliğin en asil hâlidir aşk! Üstelik adli olaylar içinde, Adalet Savaşçıları'nca yaşanıyorsa…

Savcı Alparslan, Bozbey'e bakarak: “Şerefine” dedi. Bozbey, Kürt annesinin Türk babasına hediyesi ve kendisine devredilmiş bir resim olsa da, yıllarca her derdine eşlik etmişti…
Polis Deniz, parkasını alıp saçlarını savurarak gitti… “Kardeş!” Zişan'ın dudaklarından savrulurken nasıl da dağlayıcı oluyordu, Deniz'in örselenmeye alışmış yüreği çabucak kına girmeye muktedirdi…
Kâtip Zişan, Çarşı amblemli bileziğiyle pist ortasında oynarken, zemindeki ateşin yüzüne yansımasıyla karşı cins için derin arzular uyandırıyordu... O, bir kaplan gibi ortamın karanlığı ve müziğin gürültüsünde kederini avlıyordu.
Zordu savcı Erman'ın işi; boşanamadığı karısı, kendisine “Abi!” diyen platonik aşkı vardı, ama kararlıydı, bir gün mutlaka kâtibiyle sevgili olacaktı…
Kâtip Nazlım'ın babasına bakışı değişmişti. O, “annesini insaflı döven koca”, fakat “kızını işkenceden kurtaran bir babaydı”…
Savcı Nadan ağzından köpükler saçarak bağırdı: “Sen yazman değil misin? Niye azman yazıyorsun?” Az sonra gideceği otelde sunulacak çıtırı hatırlayınca sakinleşti; kadın, para, âlem üçlüsündeki hayatı için süslenmeliydi…
Adliyenin karanlık saatleri gelmişti; koridorlara serpiştirilmiş kalem ışıkları altında Adalet Savaşçıları'nın kılıç sesleri yankılanıyordu: Tak! tuk! tak! tuk!

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257025928
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Acizliğin en asil hâlidir aşk! Üstelik adli olaylar içinde, Adalet Savaşçıları'nca yaşanıyorsa…

Savcı Alparslan, Bozbey'e bakarak: “Şerefine” dedi. Bozbey, Kürt annesinin Türk babasına hediyesi ve kendisine devredilmiş bir resim olsa da, yıllarca her derdine eşlik etmişti…
Polis Deniz, parkasını alıp saçlarını savurarak gitti… “Kardeş!” Zişan'ın dudaklarından savrulurken nasıl da dağlayıcı oluyordu, Deniz'in örselenmeye alışmış yüreği çabucak kına girmeye muktedirdi…
Kâtip Zişan, Çarşı amblemli bileziğiyle pist ortasında oynarken, zemindeki ateşin yüzüne yansımasıyla karşı cins için derin arzular uyandırıyordu... O, bir kaplan gibi ortamın karanlığı ve müziğin gürültüsünde kederini avlıyordu.
Zordu savcı Erman'ın işi; boşanamadığı karısı, kendisine “Abi!” diyen platonik aşkı vardı, ama kararlıydı, bir gün mutlaka kâtibiyle sevgili olacaktı…
Kâtip Nazlım'ın babasına bakışı değişmişti. O, “annesini insaflı döven koca”, fakat “kızını işkenceden kurtaran bir babaydı”…
Savcı Nadan ağzından köpükler saçarak bağırdı: “Sen yazman değil misin? Niye azman yazıyorsun?” Az sonra gideceği otelde sunulacak çıtırı hatırlayınca sakinleşti; kadın, para, âlem üçlüsündeki hayatı için süslenmeliydi…
Adliyenin karanlık saatleri gelmişti; koridorlara serpiştirilmiş kalem ışıkları altında Adalet Savaşçıları'nın kılıç sesleri yankılanıyordu: Tak! tuk! tak! tuk!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat