Bir Ölünün Seyir Defteri Sedat Memili

Bir Ölünün Seyir Defteri

Ölüler ağlar mı? Evet ağlar. Ben de birkaç kez ağlayacak noktaya geldim. Ancak ağlayamadım. Öldüğüm gecenin sabahı cenazeme gelenlere baktım. Yüzlerine tükürecek kadar öfkelendiklerimle, secde edecek kadar saygı duyduklarım aynı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
39,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,99TL
9786257420440
1221839
Bir Ölünün Seyir Defteri
Bir Ölünün Seyir Defteri
39.20

Ölüler ağlar mı? Evet ağlar. Ben de birkaç kez ağlayacak noktaya geldim. Ancak ağlayamadım. Öldüğüm gecenin sabahı cenazeme gelenlere baktım. Yüzlerine tükürecek kadar öfkelendiklerimle, secde edecek kadar saygı duyduklarım aynı safta duruyorlardı. Ailemin acısını paylaşma adına baş sağlığına geldiler. Yaşamımı paylaşmamış olanlar, ölümü paylaşmak için geldiler. “Yaşamını paylaşmadığın insanın ölümünü paylaşmaya ne hakkınız var?” diye çığlık atmak geçti içimden, ama maalesef o zaman ağzıma toprak doluyordu. Hatırlayın, ölülerin seslerini, seslerin de bedenlerini kaybettiklerinden söz etmiştim. Sesini kaybetmiş bir bedenin acısını yeniden hissettim. Konuşamadım.

Burada hiçbir sınır, devlet, bayrak, köle, yurttaş, hak, hukuk, mahkeme, para, çek, senet, banka, hisse senedi, saat ve takvim görmedim. Sınıfsal farklar, zengin, fakir, güzel, çirkin, iyi, kötü, ast, üst gibi insan ömrünü tüketen kavramlara da rastlamadım. Üflesen kemikleri toz duman olup dağılacak iskeletlere baktığımda, kral mı yoksa soytarısı mı olduğunu asla kestiremiyorum.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257420440
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

Ölüler ağlar mı? Evet ağlar. Ben de birkaç kez ağlayacak noktaya geldim. Ancak ağlayamadım. Öldüğüm gecenin sabahı cenazeme gelenlere baktım. Yüzlerine tükürecek kadar öfkelendiklerimle, secde edecek kadar saygı duyduklarım aynı safta duruyorlardı. Ailemin acısını paylaşma adına baş sağlığına geldiler. Yaşamımı paylaşmamış olanlar, ölümü paylaşmak için geldiler. “Yaşamını paylaşmadığın insanın ölümünü paylaşmaya ne hakkınız var?” diye çığlık atmak geçti içimden, ama maalesef o zaman ağzıma toprak doluyordu. Hatırlayın, ölülerin seslerini, seslerin de bedenlerini kaybettiklerinden söz etmiştim. Sesini kaybetmiş bir bedenin acısını yeniden hissettim. Konuşamadım.

Burada hiçbir sınır, devlet, bayrak, köle, yurttaş, hak, hukuk, mahkeme, para, çek, senet, banka, hisse senedi, saat ve takvim görmedim. Sınıfsal farklar, zengin, fakir, güzel, çirkin, iyi, kötü, ast, üst gibi insan ömrünü tüketen kavramlara da rastlamadım. Üflesen kemikleri toz duman olup dağılacak iskeletlere baktığımda, kral mı yoksa soytarısı mı olduğunu asla kestiremiyorum.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat