Allah'ı Tek,Tanrısı Çok Dünya %35 indirimli Şakir Kadan

Allah'ı Tek Tanrısı Çok Dünya

Allah'ı tek, Tanrı'sı çok bu dünyaya sığamadım bir türlü. Ağrı Dağı'nda bin yıllık acılarımı bırakarak geldim buralara... Nasıl unutabilirim Sinek Yaylası'nı, Kılıç Gediği'ni, Zilan Deresi'ni… Ölülerim sahipsiz kaldı...
9786051272689
612139
Allah'ı Tek Tanrısı Çok Dünya
Allah'ı Tek Tanrısı Çok Dünya
21.60

Allah'ı tek, Tanrı'sı çok bu dünyaya sığamadım bir türlü. Ağrı Dağı'nda bin yıllık acılarımı bırakarak geldim buralara... Nasıl unutabilirim Sinek Yaylası'nı, Kılıç Gediği'ni, Zilan Deresi'ni… Ölülerim sahipsiz kaldı oralarda, Ege'de daha dün kazdık ilk mezarımızı. Duygularımız gurbet hasretinde sürgün. Özlemişim vallahi Murat Nehri'ni… Yavaş akardı, derinden… Sazan balıklarının kokusu hala tüter burnumda. Çiriş otunu, dağ mantarını yerdim, kızıl şilan şerbeti içerdim. Şubat soğuğunda al al olurdu yanaklarım. Yine de zatürree etmezdi beni insafsız zemheri…
Şimdi Ege'de yaşıyorum. Denizi, plajı, zeytin bahçeleriyle her bir köşesi bir cennet parçası… Narenciye bahçelerinde geziniyorum, yine de gözlerim arıyor, arıyor fakat bulamıyor kardelenleri.
Şimdi de diyorum ki kendime:
Kır, parçala üzerindeki tunçtan zırhını. Aç yüreğinin kapılarını… Taşır sabrını… İçindeki zehirleri akıt… Boşalsın çileli hasretlerin, dinmeyen öfkelerin… Bak orada nasıl yeniden filizlenir sevgi tomurcukları… Dünkü çocuksun sen. Her şeye gücün yetmez, düşünme fazla. Bent olma dertlerin nehirlerine. Dertler aşar bendini, kalırsın kumların arasında sahipsiz; arayanın, soranın olmaz… Unutulursun ebediyen…
Karanlıktan çevir yüzünü… Güneşe doğru… Bak güneş parıldıyor, dünyayı kucaklamış… Sen de güneşi kucakla, sonsuz günbatımı yakın… Yüreğini ısıt, ısıt ki aşkla dolsun… Kurumuş duyguların yeniden yeşersin…



Sayfa Sayısı: 80

Baskı Yılı: 2011


Dili: Türkçe
Yayınevi: Cinius
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786051272689
Boyut:
12.50x19.50
Sayfa Sayısı:
80
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Allah'ı tek, Tanrı'sı çok bu dünyaya sığamadım bir türlü. Ağrı Dağı'nda bin yıllık acılarımı bırakarak geldim buralara... Nasıl unutabilirim Sinek Yaylası'nı, Kılıç Gediği'ni, Zilan Deresi'ni… Ölülerim sahipsiz kaldı oralarda, Ege'de daha dün kazdık ilk mezarımızı. Duygularımız gurbet hasretinde sürgün. Özlemişim vallahi Murat Nehri'ni… Yavaş akardı, derinden… Sazan balıklarının kokusu hala tüter burnumda. Çiriş otunu, dağ mantarını yerdim, kızıl şilan şerbeti içerdim. Şubat soğuğunda al al olurdu yanaklarım. Yine de zatürree etmezdi beni insafsız zemheri…
Şimdi Ege'de yaşıyorum. Denizi, plajı, zeytin bahçeleriyle her bir köşesi bir cennet parçası… Narenciye bahçelerinde geziniyorum, yine de gözlerim arıyor, arıyor fakat bulamıyor kardelenleri.
Şimdi de diyorum ki kendime:
Kır, parçala üzerindeki tunçtan zırhını. Aç yüreğinin kapılarını… Taşır sabrını… İçindeki zehirleri akıt… Boşalsın çileli hasretlerin, dinmeyen öfkelerin… Bak orada nasıl yeniden filizlenir sevgi tomurcukları… Dünkü çocuksun sen. Her şeye gücün yetmez, düşünme fazla. Bent olma dertlerin nehirlerine. Dertler aşar bendini, kalırsın kumların arasında sahipsiz; arayanın, soranın olmaz… Unutulursun ebediyen…
Karanlıktan çevir yüzünü… Güneşe doğru… Bak güneş parıldıyor, dünyayı kucaklamış… Sen de güneşi kucakla, sonsuz günbatımı yakın… Yüreğini ısıt, ısıt ki aşkla dolsun… Kurumuş duyguların yeniden yeşersin…



Sayfa Sayısı: 80

Baskı Yılı: 2011


Dili: Türkçe
Yayınevi: Cinius
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat