Korkunun Bekçileri Sabri Akbel

Korkunun Bekçileri - Yaşanmış Günümüz Hikayeleri

"...Köyüm ve mahallem; Arıkovanı gibi şenşakrak bir işçi mahallesiydi. Mahallenin dibinde kayalar arasına sığınmış köy bulunurdu. Mahallenin iki üç km ilerisinde ustaların, amirlerin, mühendislerin bulunduğu petrol kampı yer...
9786058155466
921163
Korkunun Bekçileri - Yaşanmış Günümüz Hikayeleri
Korkunun Bekçileri - Yaşanmış Günümüz Hikayeleri
32.50

"...Köyüm ve mahallem; Arıkovanı gibi şenşakrak bir işçi mahallesiydi. Mahallenin dibinde kayalar arasına sığınmış köy bulunurdu. Mahallenin iki üç km ilerisinde ustaların, amirlerin, mühendislerin bulunduğu petrol kampı yer alırdı. Mahallede genellikle işçiler ikamet ederdi. İnsanların yaşam tarzından, giyim kuşamına, konuşmadan, yemek yeme adabına kadar üç çeşit kültürü bulmak mümkündü.


Kampın merkezindekiler; biz mahalleli ve köylüye göre aristokrat sınıfıydı. Lojmanda otururlardı. Kadınların ve kızların etekleri dizlerinde, kolları, başları, bacakları çıplaktı. Radyo ve gramofon sesleri ayyuka çıkardı. Erkekler kısa kol gömlek giyip başları açıktı.


Cumartesi günleri seyyar sinema gelirdi. Kampın ortasındaki meydana sandalyeler konulur, biz de çömelirdik. Sinema perdesi ya iki direk arasına gerilir ya da yemekhanenin duvarına asılırdı.


Sinema gününü sabırsızlıkla çekerdik. Mahalleden kampa koşarken bazen rüzgar eser, genzimiz, boğazımız, gözümüz ve kulağımız toz dolardı. Bazen de saatlerce beklerdik, seyyar sinema gelmezdi. O vakit, ordusu bozguna uğramış komutan gibi eve dönerdik...



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786058155466
Boyut:
13 x 20
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

"...Köyüm ve mahallem; Arıkovanı gibi şenşakrak bir işçi mahallesiydi. Mahallenin dibinde kayalar arasına sığınmış köy bulunurdu. Mahallenin iki üç km ilerisinde ustaların, amirlerin, mühendislerin bulunduğu petrol kampı yer alırdı. Mahallede genellikle işçiler ikamet ederdi. İnsanların yaşam tarzından, giyim kuşamına, konuşmadan, yemek yeme adabına kadar üç çeşit kültürü bulmak mümkündü.


Kampın merkezindekiler; biz mahalleli ve köylüye göre aristokrat sınıfıydı. Lojmanda otururlardı. Kadınların ve kızların etekleri dizlerinde, kolları, başları, bacakları çıplaktı. Radyo ve gramofon sesleri ayyuka çıkardı. Erkekler kısa kol gömlek giyip başları açıktı.


Cumartesi günleri seyyar sinema gelirdi. Kampın ortasındaki meydana sandalyeler konulur, biz de çömelirdik. Sinema perdesi ya iki direk arasına gerilir ya da yemekhanenin duvarına asılırdı.


Sinema gününü sabırsızlıkla çekerdik. Mahalleden kampa koşarken bazen rüzgar eser, genzimiz, boğazımız, gözümüz ve kulağımız toz dolardı. Bazen de saatlerce beklerdik, seyyar sinema gelmezdi. O vakit, ordusu bozguna uğramış komutan gibi eve dönerdik...



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat