Portugallia İmparatoru Selma Lagerlöf

Portugallia İmparatoru

Selma Lagerlöf, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan hem ilk İsveçli hem de ilk kadın yazardır. Türk okurları tarafından keşfedilmeye değer bir hazinedir. Masal tadında eserlere imza atan yazarın ‘Portugallia İmparatoriçesi' adlı romanını...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
95,04TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,09TL
9786056999055
1097392
Portugallia İmparatoru
Portugallia İmparatoru
95.04

Selma Lagerlöf, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan hem ilk İsveçli hem de ilk kadın yazardır. Türk okurları tarafından keşfedilmeye değer bir hazinedir. Masal tadında eserlere imza atan yazarın ‘Portugallia İmparatoriçesi' adlı romanını beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz.


İşte Jan dışında Portugallia'nın muhteşemliklerine inanan -yine de kadın oraya seyahat etme zevkinden mahrum bırakılıyordu- dünyadaki tek insan orada oturuyordu. Zavallı yaşlı kadın o krallıkta ne fakirlik ve açlığın, ne talihsizliklerle dalga geçen kaba insanların ne de kimsesizleri, yolunu kaybetmişleri kovalayıp onlara taş atan çocukların olduğunu sanıyordu. Orada sadece barış hüküm sürüyordu; orada bütün yıllar bereketliydi. Bu yüzden oraya götürülme hasreti çekiyordu. Acınası ömrünün ıstırap ve sefaletinden uzaklaşmayı ve bir an önce oraya kavuşmayı arzuluyordu…



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786056999055
Boyut:
13 x 19,5
Sayfa Sayısı:
203
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Çeviren:
M. Esad Çatak
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Selma Lagerlöf, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan hem ilk İsveçli hem de ilk kadın yazardır. Türk okurları tarafından keşfedilmeye değer bir hazinedir. Masal tadında eserlere imza atan yazarın ‘Portugallia İmparatoriçesi' adlı romanını beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz.


İşte Jan dışında Portugallia'nın muhteşemliklerine inanan -yine de kadın oraya seyahat etme zevkinden mahrum bırakılıyordu- dünyadaki tek insan orada oturuyordu. Zavallı yaşlı kadın o krallıkta ne fakirlik ve açlığın, ne talihsizliklerle dalga geçen kaba insanların ne de kimsesizleri, yolunu kaybetmişleri kovalayıp onlara taş atan çocukların olduğunu sanıyordu. Orada sadece barış hüküm sürüyordu; orada bütün yıllar bereketliydi. Bu yüzden oraya götürülme hasreti çekiyordu. Acınası ömrünün ıstırap ve sefaletinden uzaklaşmayı ve bir an önce oraya kavuşmayı arzuluyordu…



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat