19. Yüzyıl Avrupalı Aklın Sekülerleşmesi Owen Chadwick

19.Yüzyıl Avrupalı Aklın Sekülerleşmesi

İman, büyücüler, şeytan ve mucizeler tarafından doğrulanan dinsel gerçekleri, tarihsel olarak yargılamaya çalışmıyoruz. Rahiplerin, ermişlerin, papazların ya da ayinlerin halkla ne kadar barışık olduğunu tahmin etmeye de...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,69TL
9789758618866
1045768
19.Yüzyıl Avrupalı Aklın Sekülerleşmesi
19.Yüzyıl Avrupalı Aklın Sekülerleşmesi
84.00

İman, büyücüler, şeytan ve mucizeler tarafından doğrulanan dinsel gerçekleri, tarihsel olarak yargılamaya çalışmıyoruz. Rahiplerin, ermişlerin, papazların ya da ayinlerin halkla ne kadar barışık olduğunu tahmin etmeye de uğraşmıyoruz. Sadece kiliseye katılım ya da bağışta bulunanların sayısında bir azalma olup olmadığını ve bunun da insanların düşüncelerinde bir gelişmeye yol açıp açmadıklarını, Tanrıya inanmayı reddeden insanların sayısındaki artışın, insanların dine bakış açılarında önemli bir değişiklik yapıp yapmadıklarını, toplum için din kavramının artışının, din ve ahlak arasındaki ipleri koparıp koparmadığını soruyoruz. Bu derin konular hakkında sorular soran birisi de asırlar arasında kaybolabilir ve eğilimler, yürüyüşler, gelişmeler içinde boğulabilir. Ben bunu uzay ve zamanla sınırlıyorum. Dikkatinizi modern Avrupa'ya çekiyorum. Yüzyılın sonunda Friedrich Engels, İngiltere'nin saygıdeğer orta sınıfının din hakkındaki yargılarını aptalca buluyordu. Bu yaklaşımını, İngilizler dar kafalılıklarına son verene kadar sürdürdü. Sonuçta İngiltere de diğer uluslarla etkileşim içine girdi. Salata yağının keşfinin, din konusunda kıtalar arasındaki şüpheciliği hızla arttırdığını yazmıştır. Ruh ve madde arasındaki ilişkiye yeni bir bakış getiren Marksist öğreti, Batı Avrupa'ya özgürlüğün yollarını açmıştı. Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından yani 1859'da Türklerin Kökeni'nin yayınlanmasından, 1880'lere kadar, Fransa, Almanya ve İngiltere'de kiliseye gitme konusunda yapılan istatistikleri incelemek gerekmektedir.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9789758618866
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
292
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

İman, büyücüler, şeytan ve mucizeler tarafından doğrulanan dinsel gerçekleri, tarihsel olarak yargılamaya çalışmıyoruz. Rahiplerin, ermişlerin, papazların ya da ayinlerin halkla ne kadar barışık olduğunu tahmin etmeye de uğraşmıyoruz. Sadece kiliseye katılım ya da bağışta bulunanların sayısında bir azalma olup olmadığını ve bunun da insanların düşüncelerinde bir gelişmeye yol açıp açmadıklarını, Tanrıya inanmayı reddeden insanların sayısındaki artışın, insanların dine bakış açılarında önemli bir değişiklik yapıp yapmadıklarını, toplum için din kavramının artışının, din ve ahlak arasındaki ipleri koparıp koparmadığını soruyoruz. Bu derin konular hakkında sorular soran birisi de asırlar arasında kaybolabilir ve eğilimler, yürüyüşler, gelişmeler içinde boğulabilir. Ben bunu uzay ve zamanla sınırlıyorum. Dikkatinizi modern Avrupa'ya çekiyorum. Yüzyılın sonunda Friedrich Engels, İngiltere'nin saygıdeğer orta sınıfının din hakkındaki yargılarını aptalca buluyordu. Bu yaklaşımını, İngilizler dar kafalılıklarına son verene kadar sürdürdü. Sonuçta İngiltere de diğer uluslarla etkileşim içine girdi. Salata yağının keşfinin, din konusunda kıtalar arasındaki şüpheciliği hızla arttırdığını yazmıştır. Ruh ve madde arasındaki ilişkiye yeni bir bakış getiren Marksist öğreti, Batı Avrupa'ya özgürlüğün yollarını açmıştı. Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından yani 1859'da Türklerin Kökeni'nin yayınlanmasından, 1880'lere kadar, Fransa, Almanya ve İngiltere'de kiliseye gitme konusunda yapılan istatistikleri incelemek gerekmektedir.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat