Şiirde Aydınlık Orhan Veli Kanık

Şiirde Aydınlık

Neler var bu anket, söyleşi ve konferanslarda? Başta, şairin ve Garip’in şiir anlayışını bulmak mümkün elbette. Şiirde vezin ve kafiyeye, diğer sanatlarla şiirin iç içe girmesine ve edebî sanatlara karşı çıkışlarını ve...
Stokta var
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
58,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,67TL
Havale/EFT ile: 57,33TL
9786257369817
1177224
Şiirde Aydınlık
Şiirde Aydınlık
58.50

Neler var bu anket, söyleşi ve konferanslarda? Başta, şairin ve Garip’in şiir anlayışını bulmak mümkün elbette. Şiirde vezin ve kafiyeye, diğer sanatlarla şiirin iç içe girmesine ve edebî sanatlara karşı çıkışlarını ve bunların nedenlerini buluyoruz. Sonra şiirin bir “dava” ve “inanç” vasıtası olmasına da karşı Orhan Veli. Eski şiirimizin sadece “müreffeh zümre”ye hitap ettiğini ileri sürüyor, yeni şiirin halka hitap etmesi gerektiğini savunuyor. Bu fikirlerde biraz da dönemin inkılaplarının ve Toplumcu Gerçekçi şiir modasının etkileri olabilir. Ancak “Halkın zevkine hitap etmek demek, onun yalnız ihtiyaçlarının propagandasını mı yapmak demektir?” diyerek Toplumcu Gerçekçi şiirle arasına bir mesafe koymaya çalıştığı da görülüyor.

Bu kitapta şairin kendi şiirine, devrinin şiirine, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Nâzım Hikmet gibi şairlere ve Divan şiirine nasıl baktığını görüyoruz. Yeni bir şiirin poetik eşiğinde, garipsenen, yadırganan bir şairin ürkek, mütereddit, bazen açıklanmaya muhtaç, yer yer de çelişkili konuşmaları bunlar…

Ama her şey bir yana, en doğrusu Orhan Veli’nin şu sözleri: “Şiirde yeni, eski diye bir ayırma yapmıyorum. Bence şiir var, bir de şiir olmayan var.”

 

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257369817
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
92
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Neler var bu anket, söyleşi ve konferanslarda? Başta, şairin ve Garip’in şiir anlayışını bulmak mümkün elbette. Şiirde vezin ve kafiyeye, diğer sanatlarla şiirin iç içe girmesine ve edebî sanatlara karşı çıkışlarını ve bunların nedenlerini buluyoruz. Sonra şiirin bir “dava” ve “inanç” vasıtası olmasına da karşı Orhan Veli. Eski şiirimizin sadece “müreffeh zümre”ye hitap ettiğini ileri sürüyor, yeni şiirin halka hitap etmesi gerektiğini savunuyor. Bu fikirlerde biraz da dönemin inkılaplarının ve Toplumcu Gerçekçi şiir modasının etkileri olabilir. Ancak “Halkın zevkine hitap etmek demek, onun yalnız ihtiyaçlarının propagandasını mı yapmak demektir?” diyerek Toplumcu Gerçekçi şiirle arasına bir mesafe koymaya çalıştığı da görülüyor.

Bu kitapta şairin kendi şiirine, devrinin şiirine, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Nâzım Hikmet gibi şairlere ve Divan şiirine nasıl baktığını görüyoruz. Yeni bir şiirin poetik eşiğinde, garipsenen, yadırganan bir şairin ürkek, mütereddit, bazen açıklanmaya muhtaç, yer yer de çelişkili konuşmaları bunlar…

Ama her şey bir yana, en doğrusu Orhan Veli’nin şu sözleri: “Şiirde yeni, eski diye bir ayırma yapmıyorum. Bence şiir var, bir de şiir olmayan var.”

 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat