Öğretmenin Selamı Var! Misbah Eratilla

Öğretmenin Selamı Var!

Sözün neresinden başlayacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemememin belirsizliğiyle yoğrulmuş sesle, “Peşimi bırak artık!” dedim. Küçümseyen bir edayla gülümsedi ve üzerine basa basa, “Ya benimsin ya toprağın!” dedi....
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
89,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,34TL
9786057079589
1177363
Öğretmenin Selamı Var!
Öğretmenin Selamı Var!
89.10

Sözün neresinden başlayacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemememin belirsizliğiyle yoğrulmuş sesle, “Peşimi bırak artık!” dedim. Küçümseyen bir edayla gülümsedi ve üzerine basa basa, “Ya benimsin ya toprağın!” dedi. “Peki! Sana birinden selâm getirmiştim, üzerimde kalmasın!” dedim. İlgisiz tavrını sürdürerek, “Kimdenmiş bakalım?” dedi.


“İlkokul öğretmeninin selâmı var. Peşimi bırakmanı rica ediyor!” dedim. İlgisiz hâli bir anda yoğun bir dikkate dönüştü. Bir an öylece durdu. Bir süre başını yere eğdi. Sonra hafifçe kaldırıp buğulu gözleriyle gözlerimin içine baktı, baktı... Utanma duygusu saçından tırnağına kadar kendini hissettiriyordu. Mahcup şekilde, “Kusura bakma, bir daha rahatsız etmem!” dedi ve gözyaşları içinde koşmaya başladı.


Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama olanlara bir anlam veremiyordum. Aradan birkaç gün geçmişti. Artık onu bana gizlice bakmaya çalışırken dahi göremiyordum. Olan biteni aileme anlattım. Şaşırmışlardı. Nasıl bir öğretmendi ki bir selâmıyla kördüğüm olmuş bir meseleyi halledebilmişti? Hem merakımızı gidermek hem de teşekkürlerimizi sunmak amacıyla onu ziyarete gittik. Bizi güler yüzle karşıladı. Çay ikram etti. Öğretmene elindeki sihirli değneği merak ettiğimi söyledim.


Önce gülümsedi, sonra avuçlarının içini gösterip anlatmaya başladı: Sihirli değnek falan yok; sadece sevgi ve emek var…



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057079589
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Sözün neresinden başlayacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemememin belirsizliğiyle yoğrulmuş sesle, “Peşimi bırak artık!” dedim. Küçümseyen bir edayla gülümsedi ve üzerine basa basa, “Ya benimsin ya toprağın!” dedi. “Peki! Sana birinden selâm getirmiştim, üzerimde kalmasın!” dedim. İlgisiz tavrını sürdürerek, “Kimdenmiş bakalım?” dedi.


“İlkokul öğretmeninin selâmı var. Peşimi bırakmanı rica ediyor!” dedim. İlgisiz hâli bir anda yoğun bir dikkate dönüştü. Bir an öylece durdu. Bir süre başını yere eğdi. Sonra hafifçe kaldırıp buğulu gözleriyle gözlerimin içine baktı, baktı... Utanma duygusu saçından tırnağına kadar kendini hissettiriyordu. Mahcup şekilde, “Kusura bakma, bir daha rahatsız etmem!” dedi ve gözyaşları içinde koşmaya başladı.


Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama olanlara bir anlam veremiyordum. Aradan birkaç gün geçmişti. Artık onu bana gizlice bakmaya çalışırken dahi göremiyordum. Olan biteni aileme anlattım. Şaşırmışlardı. Nasıl bir öğretmendi ki bir selâmıyla kördüğüm olmuş bir meseleyi halledebilmişti? Hem merakımızı gidermek hem de teşekkürlerimizi sunmak amacıyla onu ziyarete gittik. Bizi güler yüzle karşıladı. Çay ikram etti. Öğretmene elindeki sihirli değneği merak ettiğimi söyledim.


Önce gülümsedi, sonra avuçlarının içini gösterip anlatmaya başladı: Sihirli değnek falan yok; sadece sevgi ve emek var…



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat