Bana Kokunla Seslen Nuray Deri

Bana Kokunla Seslen

“Sana söz! Göreceksin bu bekleyişini telafi edeceğim. Gözlerimize çektiğin çizgi yüzlerce kez uzayıp kısalacak. Çığlıkların; şehvetinin gecemize saçtığı en özgür, en somut delili olacak. Bekle! Bir fırtınanın ortasında...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
79,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,08TL
9786259948133
1269319
Bana Kokunla Seslen
Bana Kokunla Seslen
79.20
“Sana söz! Göreceksin bu bekleyişini telafi edeceğim. Gözlerimize çektiğin çizgi yüzlerce kez uzayıp kısalacak. Çığlıkların; şehvetinin gecemize saçtığı en özgür, en somut delili olacak. Bekle! Bir fırtınanın ortasında okyanusun içine düşmüş, ıslak bir pusulayım çünkü şimdi. Sularını böleceğim ve gövdemi de sıkı sıkı saracak, benim için açtığın geçidinin girişini arıyorum. Yerimi alır almaz, bekletmeyeceğim seni artık söz! Hızla dibe doğru inecek, sana çarpıp daha hızlı geri döneceğim. Ve tekrar tekrar geri… Bazılarında sen bile şaşıracaksın yeteneğine! Öyle gerecek, öyle esneteceksin ki bedenini; en sonunda dayanamayıp, kendin bitireceksin bu bekleyişi. İşte o zaman içinden, defalarca defalarca affedeceksin beni.”


“Sana bu kadar âşıkken mi? Bu mümkün değil” dedim. “Kokusunda, teninde, gözlerinde adeta yeniden dirildiğimsin. Bilmelisin ki benim için özgür olmanın ta kendisisin! Hissettiğim, içime çektiğim, azat edildiğim ve nihayet baktığım yersin. Ve sen olmadan sanki hiçbir şey devam etmeyecekmiş gibi… Bunu tarif etmesi zor… Sen benim bazen bende olmayıp her yerde aradığım diğer yanım, bazen de kimsede bulamayıp bir kendimde; en orta yerimde, gittiğim her yere bilmeden içimde taşıdığımsın. Yani sen benim sadece diğer yarım değil; her iki yarımım… Dört bir yanım… Tamamımsın.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786259948133
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:
“Sana söz! Göreceksin bu bekleyişini telafi edeceğim. Gözlerimize çektiğin çizgi yüzlerce kez uzayıp kısalacak. Çığlıkların; şehvetinin gecemize saçtığı en özgür, en somut delili olacak. Bekle! Bir fırtınanın ortasında okyanusun içine düşmüş, ıslak bir pusulayım çünkü şimdi. Sularını böleceğim ve gövdemi de sıkı sıkı saracak, benim için açtığın geçidinin girişini arıyorum. Yerimi alır almaz, bekletmeyeceğim seni artık söz! Hızla dibe doğru inecek, sana çarpıp daha hızlı geri döneceğim. Ve tekrar tekrar geri… Bazılarında sen bile şaşıracaksın yeteneğine! Öyle gerecek, öyle esneteceksin ki bedenini; en sonunda dayanamayıp, kendin bitireceksin bu bekleyişi. İşte o zaman içinden, defalarca defalarca affedeceksin beni.”


“Sana bu kadar âşıkken mi? Bu mümkün değil” dedim. “Kokusunda, teninde, gözlerinde adeta yeniden dirildiğimsin. Bilmelisin ki benim için özgür olmanın ta kendisisin! Hissettiğim, içime çektiğim, azat edildiğim ve nihayet baktığım yersin. Ve sen olmadan sanki hiçbir şey devam etmeyecekmiş gibi… Bunu tarif etmesi zor… Sen benim bazen bende olmayıp her yerde aradığım diğer yanım, bazen de kimsede bulamayıp bir kendimde; en orta yerimde, gittiğim her yere bilmeden içimde taşıdığımsın. Yani sen benim sadece diğer yarım değil; her iki yarımım… Dört bir yanım… Tamamımsın.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat