Vuslatın Son Çağrısı Neslihan K. Alpagut

Vuslatın Son Çağrısı

“Küçük cumbanın giyotin pencerelerine kaydı ilkin bakışların. Eve neredeyse yaklaştığınız o anda, ceviz ağacından fes rengi gelinlik koltuklarının ikisini bir çırpıda cumbanın oyuğuna yerleştirdin. Yanında Faik, ser verip sır...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
80,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,24TL
9786052903087
1279933
Vuslatın Son Çağrısı
Vuslatın Son Çağrısı
80.50

“Küçük cumbanın giyotin pencerelerine kaydı ilkin bakışların. Eve neredeyse yaklaştığınız o anda, ceviz ağacından fes rengi gelinlik koltuklarının ikisini bir çırpıda cumbanın oyuğuna yerleştirdin. Yanında Faik, ser verip sır vermiyor. Onda kalsın sırrı. Sen çoktan ceviz koltukla-rının arasına aslan bacaklı, yine ceviz ağacından yapılma kahve sehpasını koydun. El emeği, göz nuru ana yadigârı dantel perdelerse cumbanın giyotinine çoktan asıldı. Faik, “İşte bu-rası,” dediğinde hiç şaşırmadın. Biliyormuş gibi eşyaları eve yerleştirdiğini nasıl anlatabilir-din ki, hâlâ yabancın olana.”

Kısa, ancak satır aralarında hissettirdikleriyle oldukça uzun olan bu küçük ilk romanda tüm kahramanlar, sanki okurları adına inciniyor ve sevgilerini son sayfalara dek biriktirip okuyana bir gönül andacı olarak sunuyor.
Hayata kendisini daima yabancı hisseden Muazzez Hanım, tüm acıları, yalnızlıkları okuru adı-na çeken bir vefalı sevgili gibi. Onlara bir üzünç kalmasın isteğiyle çırpınıyor adeta. Küçük evi-nin penceresinde akşamsefalarının gölgesinde bekliyor. Belki bir ömür, belki yalnızca akşam-ları…

“Bekledin, bekledin, artık gelmez dedin mi?”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052903087
Boyut:
12,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Küçük cumbanın giyotin pencerelerine kaydı ilkin bakışların. Eve neredeyse yaklaştığınız o anda, ceviz ağacından fes rengi gelinlik koltuklarının ikisini bir çırpıda cumbanın oyuğuna yerleştirdin. Yanında Faik, ser verip sır vermiyor. Onda kalsın sırrı. Sen çoktan ceviz koltukla-rının arasına aslan bacaklı, yine ceviz ağacından yapılma kahve sehpasını koydun. El emeği, göz nuru ana yadigârı dantel perdelerse cumbanın giyotinine çoktan asıldı. Faik, “İşte bu-rası,” dediğinde hiç şaşırmadın. Biliyormuş gibi eşyaları eve yerleştirdiğini nasıl anlatabilir-din ki, hâlâ yabancın olana.”

Kısa, ancak satır aralarında hissettirdikleriyle oldukça uzun olan bu küçük ilk romanda tüm kahramanlar, sanki okurları adına inciniyor ve sevgilerini son sayfalara dek biriktirip okuyana bir gönül andacı olarak sunuyor.
Hayata kendisini daima yabancı hisseden Muazzez Hanım, tüm acıları, yalnızlıkları okuru adı-na çeken bir vefalı sevgili gibi. Onlara bir üzünç kalmasın isteğiyle çırpınıyor adeta. Küçük evi-nin penceresinde akşamsefalarının gölgesinde bekliyor. Belki bir ömür, belki yalnızca akşam-ları…

“Bekledin, bekledin, artık gelmez dedin mi?”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat