Dumlupınar Bir İnsanlık Görevi %20 indirimli Nejat Akar

Dumlupınar Bir İnsanlık Görevi

2. Dünya Savaşı..; 1940'lı yılların ilk yarısı, dünyanın yeniden paylaşımı için girişilen kavganın yıllarıdır. İtalyanların, ardından Alman ordularının işgaline uğrayan, denizden de İngilizlerin abluka altına aldığı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
73,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,35TL
9786055785093
613664
Dumlupınar Bir İnsanlık Görevi
Dumlupınar Bir İnsanlık Görevi
73.50

2. Dünya Savaşı..; 1940'lı yılların ilk yarısı, dünyanın yeniden paylaşımı için girişilen kavganın yıllarıdır.

İtalyanların, ardından Alman ordularının işgaline uğrayan, denizden de İngilizlerin abluka altına aldığı Yunanistan, "açlık" sorunuyla karşı karşıyadır. İşgalin ilk ayında Almanlar tüm ürün stoklarına el koyar ya da çok ucuz fiyata satın alırlar. Temel gıda maddeleri karaborsaya düşer.

Yüzlerce çocuk, genç, ihtiyar açlıktan ölür.

Savaş'ta tarafsız kalan Türkiye Cumhuriyeti'nde ekmek karneye bağlanmıştır.
Ama kendi vatandaşının açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalma olasılığına karşın; komşu Yunan halkına "yiyecek" yardımı yapma kararı alır. Üstelik 1920 yılında Yunan işgal güçlerinin Anadolu'ya ayak basmasının üzerinden henüz 20 yıl geçmiştir.

Türk basınının öncülüğünde, belediye çalışanları, hekimler, halk Yunanistan'a yiyecek yardımı için adeta yarışırlar. İlginçtir; Kızılay tarafından yola çıkarılan ve Yunanistan'a gerçekleştirdiği 6. seferinde batan ilk yardım gemisinin ismi 'Kurtuluş'tur. Şimdi sıra yine Kurtuluş Savaşı'nı anımsatacak şekilde Dumlupınar'dadır. Daha önce, 1924 Mübadelesinde Türkleri Yunanistan'dan Anadolu'ya taşımıştır aynı gemi. Şimdi yiyecek taşımasının yanı sıra bin öksüz Yunanlı çocuğun Türkiye'ye getirilmesini de üstlenecektir Dumlupınar... Bu çocuklar savaş sonuna kadar Türkiye'nin koruması altında kalacaklardır.

Prof. Dr. Nejat Akar, gölgede kalmış Dumlupınar'ı, savaş şartlarında aç bırakılmış bir halka gıda yardımı için torpillenmeyi göze alarak kahramanca mücadele eden gemi personelini, savaşın acımasızlığını, işgal altındaki Yunanistan'ın dramını, titiz bir araştırmayla belgelerle, fotoğraflarla ve tanıklıklara dayanarak anlatıyor.



Sayfa Sayısı: 168

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Gürer Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055785093
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

2. Dünya Savaşı..; 1940'lı yılların ilk yarısı, dünyanın yeniden paylaşımı için girişilen kavganın yıllarıdır.

İtalyanların, ardından Alman ordularının işgaline uğrayan, denizden de İngilizlerin abluka altına aldığı Yunanistan, "açlık" sorunuyla karşı karşıyadır. İşgalin ilk ayında Almanlar tüm ürün stoklarına el koyar ya da çok ucuz fiyata satın alırlar. Temel gıda maddeleri karaborsaya düşer.

Yüzlerce çocuk, genç, ihtiyar açlıktan ölür.

Savaş'ta tarafsız kalan Türkiye Cumhuriyeti'nde ekmek karneye bağlanmıştır.
Ama kendi vatandaşının açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalma olasılığına karşın; komşu Yunan halkına "yiyecek" yardımı yapma kararı alır. Üstelik 1920 yılında Yunan işgal güçlerinin Anadolu'ya ayak basmasının üzerinden henüz 20 yıl geçmiştir.

Türk basınının öncülüğünde, belediye çalışanları, hekimler, halk Yunanistan'a yiyecek yardımı için adeta yarışırlar. İlginçtir; Kızılay tarafından yola çıkarılan ve Yunanistan'a gerçekleştirdiği 6. seferinde batan ilk yardım gemisinin ismi 'Kurtuluş'tur. Şimdi sıra yine Kurtuluş Savaşı'nı anımsatacak şekilde Dumlupınar'dadır. Daha önce, 1924 Mübadelesinde Türkleri Yunanistan'dan Anadolu'ya taşımıştır aynı gemi. Şimdi yiyecek taşımasının yanı sıra bin öksüz Yunanlı çocuğun Türkiye'ye getirilmesini de üstlenecektir Dumlupınar... Bu çocuklar savaş sonuna kadar Türkiye'nin koruması altında kalacaklardır.

Prof. Dr. Nejat Akar, gölgede kalmış Dumlupınar'ı, savaş şartlarında aç bırakılmış bir halka gıda yardımı için torpillenmeyi göze alarak kahramanca mücadele eden gemi personelini, savaşın acımasızlığını, işgal altındaki Yunanistan'ın dramını, titiz bir araştırmayla belgelerle, fotoğraflarla ve tanıklıklara dayanarak anlatıyor.



Sayfa Sayısı: 168

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Gürer Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat