Bitmeyen Yasım Mustafa Kurt

Bitmeyen Yasım

“Ben artık fazlasını dinleyemedim. Merdivenden inmeyi bile düşünmeden, damdan atlayıp, şose yola düştüm, koştum koştum. Dizlerim beni taşıyamayacak hale gelince, kendimi bir toprak yığıntısının üzerine attım. Önce iç çekerek,...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
24,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 3,15TL
9786050660722
1127343
Bitmeyen Yasım
Bitmeyen Yasım
24.75

“Ben artık fazlasını dinleyemedim. Merdivenden inmeyi bile düşünmeden, damdan atlayıp, şose yola düştüm, koştum koştum. Dizlerim beni taşıyamayacak hale gelince, kendimi bir toprak yığıntısının üzerine attım. Önce iç çekerek, hafif hafif, sonra haykıra haykıra ağladım. Tepemdeki Dolunay, etrafı gündüz gibi aydınlatıyordu. İçinde bulunduğum ruh hali tam ağıtlık, tam bir yastı. Dağlara, vadilere doğru seslendim; sen sadece kendini alıp götürmedin. Bizim umutlarımızı, hayallerimizi de götürdün. Ekmeğimizi, aşımızı da götürdün. Bizi saran kolları, saçımızı okşayan elleri, sevincimizi, sevgimizi de alıp götürdün. Dedemin, ninemin gelinini, kızını da götürdün. Babamızın mezarını, ona ait anıları da götürdün. Sen bizim annemizi de alıp, götürdün.
Bir daha, ‘anne' demeyeceğim. Hayatım boyunca, o kelimeyi ‘senin' için kullanmayacağım. Andım olsun, yeminim olsun, diye haykırdım.”


Yazarımız Bilek Güreşçisi adlı hikâye kitabından sonra, uzun bir hikâye veya hikâye romandiyebileceğimiz bu kitabıyla yazım hayatını sürdürüyor. Bu kitabını da elinizden bırakmadan, severek okuyacaksınız.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786050660722
Boyut:
13 x 19,5
Sayfa Sayısı:
192
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Ben artık fazlasını dinleyemedim. Merdivenden inmeyi bile düşünmeden, damdan atlayıp, şose yola düştüm, koştum koştum. Dizlerim beni taşıyamayacak hale gelince, kendimi bir toprak yığıntısının üzerine attım. Önce iç çekerek, hafif hafif, sonra haykıra haykıra ağladım. Tepemdeki Dolunay, etrafı gündüz gibi aydınlatıyordu. İçinde bulunduğum ruh hali tam ağıtlık, tam bir yastı. Dağlara, vadilere doğru seslendim; sen sadece kendini alıp götürmedin. Bizim umutlarımızı, hayallerimizi de götürdün. Ekmeğimizi, aşımızı da götürdün. Bizi saran kolları, saçımızı okşayan elleri, sevincimizi, sevgimizi de alıp götürdün. Dedemin, ninemin gelinini, kızını da götürdün. Babamızın mezarını, ona ait anıları da götürdün. Sen bizim annemizi de alıp, götürdün.
Bir daha, ‘anne' demeyeceğim. Hayatım boyunca, o kelimeyi ‘senin' için kullanmayacağım. Andım olsun, yeminim olsun, diye haykırdım.”


Yazarımız Bilek Güreşçisi adlı hikâye kitabından sonra, uzun bir hikâye veya hikâye romandiyebileceğimiz bu kitabıyla yazım hayatını sürdürüyor. Bu kitabını da elinizden bırakmadan, severek okuyacaksınız.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat