Babamın Notlarını Okurken Sen Olmasaydın Mustafa Can

Babamın Notlarını Okurken Sen Olmasaydın

Doğru söylediği için sürgünden sürgüne koşan bir adam Neşet Hoca. Dokuzuncu yerden de kovulunca büyük şehregöç etmek, kendi ifadesi ile ‘'yer değiştirmek'' zorunda kalıyor. Çünkü o düşünen biri.Büyükşehri, şehrin insan...
9789756587508
1152750
Babamın Notlarını Okurken Sen Olmasaydın
Babamın Notlarını Okurken Sen Olmasaydın
37.24

Doğru söylediği için sürgünden sürgüne koşan bir adam Neşet Hoca. Dokuzuncu yerden de kovulunca büyük şehre


göç etmek, kendi ifadesi ile ‘'yer değiştirmek'' zorunda kalıyor. Çünkü o düşünen biri.



Büyükşehri, şehrin insan üzerindeki olumlu-olumsuzetkisini, çarpık yapılaşmayı, mimariyi, sanatı , sanatın her türlüsünü, sosyolojik ve felsefik açıdan insanların durumunu düşünüyor. Neşet Hoca bir din adamı.


Onu en çok üzen de dinin cemaatler eliyle saflığını yitirmiş olması.



‘'Din artık, sadece din değildi. Din, politikacılarla tarikatlar arasında sıkışmış kalmıştı. Din, artık saflığını yitirmiş, mukaddes din, birilerinin menfaat aracı durumuna düşürülmüştü. Allah ile insan arasına giren, dini kendileri için bir maddi-manevi kazanç elde etme aracı olarak gören, kendilerini Batı dünyasındaki ruhban sınıfına benzer bir konuma koyup onlarınki gibi bir işlev üstlendiklirini zanneden birileri türemişti. Dindarlık yerini artık cemaatleşmeye bırakmış, cemaatleşmede politikaya…''



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789756587508
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
351
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Doğru söylediği için sürgünden sürgüne koşan bir adam Neşet Hoca. Dokuzuncu yerden de kovulunca büyük şehre


göç etmek, kendi ifadesi ile ‘'yer değiştirmek'' zorunda kalıyor. Çünkü o düşünen biri.



Büyükşehri, şehrin insan üzerindeki olumlu-olumsuzetkisini, çarpık yapılaşmayı, mimariyi, sanatı , sanatın her türlüsünü, sosyolojik ve felsefik açıdan insanların durumunu düşünüyor. Neşet Hoca bir din adamı.


Onu en çok üzen de dinin cemaatler eliyle saflığını yitirmiş olması.



‘'Din artık, sadece din değildi. Din, politikacılarla tarikatlar arasında sıkışmış kalmıştı. Din, artık saflığını yitirmiş, mukaddes din, birilerinin menfaat aracı durumuna düşürülmüştü. Allah ile insan arasına giren, dini kendileri için bir maddi-manevi kazanç elde etme aracı olarak gören, kendilerini Batı dünyasındaki ruhban sınıfına benzer bir konuma koyup onlarınki gibi bir işlev üstlendiklirini zanneden birileri türemişti. Dindarlık yerini artık cemaatleşmeye bırakmış, cemaatleşmede politikaya…''



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat