Devrim Çocukları

“Eymen, yirmi üç yaşında cezaevine girmiş, yirmi dokuz yaşında çıkmıştı. Ailesi ile Iğdır da yaşıyordu. Dört ay sonra sürgün cezası çıkmış, her gün karakola imza veriyordu.

Oğulları Umut, ilkokul birinci sınıfta okuyordu. Sürgün cezası kaldırıldı. Bir yıl sonra dünya güzeli kızları Güneş doğmuştu Giresun hastanesinde. Evde bir bayram havası vardı. Biricik torunları doğmuştu çok mutluydular. Eymen kendini içkiye vermiş, gece gündüz içiyordu. Öğretmenlik hakkı elinden alınmış, uzun süre işsiz kalmıştı. İçerde birlikte oldukları eski yoldaşları, ondan geç alındıkları için yeni çıkmışlardı cezaevinden. Ancak eski diyalogları yoktu. Dışarıda uzun zamandır onlara ters bir hayat vardı. Değerlerin yerini para almıştı. Hızla tüketiliyordu her şey. Dışarıda kalanlar maddi çıkarlar peşinde savruluyordu.”

Devrim Çocukları; bir kuşağın harcanışını, paramparça olan hayalleri ve hayatı yaşayanların romanıdır. 12 Eylül bir uçurumdu. O uçurumu dibine kadar yuvarlananlar yaşadı en çok. Şimdilerde tarih öncesiymiş gibi anlatılmak istenilen, lakin bu ülkenin nadide beyinlerini, saf insanlarını ve en güzel aşklarını yutmuş bir karadelikti İhtilal. Ve o karanlığı bütün çıplaklığıyla anlatmış bir yaşanmışlık eseridir elinizde ki!

(Tanıtım Bülteninden)