Buralar Bıraktığın Gibi Murat Uğurlu

Buralar Bıraktığın Gibi

“Melih uyan, geldik...” diyor annem. Başımı kaldırıp camdan dışarıya bakıyorum. Palmiyelerin devasa yaprakları otoparkın üzerine dökülmüş. Az ileride –hemen solda– portakal ve şeftali bahçelerine giden patika görünüyor....
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
95,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,09TL
9786253690304
1282255
Buralar Bıraktığın Gibi
Buralar Bıraktığın Gibi
95.00

“Melih uyan, geldik...” diyor annem. Başımı kaldırıp camdan dışarıya bakıyorum. Palmiyelerin devasa yaprakları otoparkın üzerine dökülmüş. Az ileride –hemen solda– portakal ve şeftali bahçelerine giden patika görünüyor. Derken rüzgârın taşıdığı deniz kokusu geliyor burnuma. Tuz ve hayal. Hafiflik ve telaşsızlık. Tek katlı, memur işi barakaların arasından tıpkı eski ve güzel bir hatıranın içinden geçer gibi yürüyüp geçiyoruz. Böyle hissetmem sebepsiz değil elbet. Çünkü ilk defa burada âşık oldum ben. Ömrümde ilk kez sahici bir güzelliği keşfedip ona dokunamamanın acısını burada yaşadım. Ah Emekli Sandığı Tatil Kampı... Dile gelsen de anlatsan çocukluğumu, gençliğimi... Hoş bulduk! Bir satranç kulübündeki genç adam, tatil kampında, “o yaz” ansızın büyüyen bir memur çocuğu, birlikte olmaması gereken iki insan veya belgesel sevdalısı bir kafes ustası… Hiçbiride hiçbir yere ait değil. Hepsi de biraz sonra henüz söylenmemişleri söyleyecek gibi. Dışlanmışlık, tedirginlik, hayal kırıklığı... Murat Uğurlu, farklı sebeplerle aynı yalnızlığı yaşayanların öyküleriyle hepimizin bildiği hisleri sade ama keskin bir tarzla anlatıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
3. Hamur
Stok Kodu:
9786253690304
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Melih uyan, geldik...” diyor annem. Başımı kaldırıp camdan dışarıya bakıyorum. Palmiyelerin devasa yaprakları otoparkın üzerine dökülmüş. Az ileride –hemen solda– portakal ve şeftali bahçelerine giden patika görünüyor. Derken rüzgârın taşıdığı deniz kokusu geliyor burnuma. Tuz ve hayal. Hafiflik ve telaşsızlık. Tek katlı, memur işi barakaların arasından tıpkı eski ve güzel bir hatıranın içinden geçer gibi yürüyüp geçiyoruz. Böyle hissetmem sebepsiz değil elbet. Çünkü ilk defa burada âşık oldum ben. Ömrümde ilk kez sahici bir güzelliği keşfedip ona dokunamamanın acısını burada yaşadım. Ah Emekli Sandığı Tatil Kampı... Dile gelsen de anlatsan çocukluğumu, gençliğimi... Hoş bulduk! Bir satranç kulübündeki genç adam, tatil kampında, “o yaz” ansızın büyüyen bir memur çocuğu, birlikte olmaması gereken iki insan veya belgesel sevdalısı bir kafes ustası… Hiçbiride hiçbir yere ait değil. Hepsi de biraz sonra henüz söylenmemişleri söyleyecek gibi. Dışlanmışlık, tedirginlik, hayal kırıklığı... Murat Uğurlu, farklı sebeplerle aynı yalnızlığı yaşayanların öyküleriyle hepimizin bildiği hisleri sade ama keskin bir tarzla anlatıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat