Muhteşem Kanunî Sultan Süleyman Yavuz Bahadıroğlu

Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman

Kanunî, rüyasında Efendimiz'i(s.a.v) görmüş ve kendisine şöyle buyrulmuş: “Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin sonra da benim şehrimi imar edesin!” Bu emir üzerine, Kanunî hemen Haremeyn'i imar ve iskân projelerine başlar....
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
86,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,99TL
9786059519762
892836
Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman
Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman
86.40

Kanunî, rüyasında Efendimiz'i(s.a.v) görmüş ve kendisine şöyle buyrulmuş: “Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin sonra da benim şehrimi imar edesin!” Bu emir üzerine, Kanunî hemen Haremeyn'i imar ve iskân projelerine başlar. Hatta vasiyetinde şahsî servetinden hacılar için su getirecek bir vakıf kurulmasını ister. Kızı Mihrimah Sultan da babasının bu vasiyetini yerine getirir ve Arafat'taki Ayn-ı Zübeyde Suyu'nu Mekke'ye ulaştırır.


Dünya önünde eğilirken, Kanunî, Peygamber'ine şöyle yalvarır:


“Nûr-ı Âlemsin bugün hem dahi Mahbub-u Hüda,
Eyleme âşıkların bir lâhza kapından cüda…
Gitmesin nâm-ı şerefin bu dilimden dem-bedem,
Dertli gönlüme devadır, can bulur ondan safa.”


(Hem Allah'ın habibi, hem de âlemlerin nurusun,/ Sen'i sevenleri bir an olsun kapından uzaklaştırma,/ Gitmesin dilimden şerefli ismin, nişanın,/ Benim dertli gönlüm bu zikirden şifa bulur, canım sevinç duyar.)



(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059519762
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
81
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Kanunî, rüyasında Efendimiz'i(s.a.v) görmüş ve kendisine şöyle buyrulmuş: “Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin sonra da benim şehrimi imar edesin!” Bu emir üzerine, Kanunî hemen Haremeyn'i imar ve iskân projelerine başlar. Hatta vasiyetinde şahsî servetinden hacılar için su getirecek bir vakıf kurulmasını ister. Kızı Mihrimah Sultan da babasının bu vasiyetini yerine getirir ve Arafat'taki Ayn-ı Zübeyde Suyu'nu Mekke'ye ulaştırır.


Dünya önünde eğilirken, Kanunî, Peygamber'ine şöyle yalvarır:


“Nûr-ı Âlemsin bugün hem dahi Mahbub-u Hüda,
Eyleme âşıkların bir lâhza kapından cüda…
Gitmesin nâm-ı şerefin bu dilimden dem-bedem,
Dertli gönlüme devadır, can bulur ondan safa.”


(Hem Allah'ın habibi, hem de âlemlerin nurusun,/ Sen'i sevenleri bir an olsun kapından uzaklaştırma,/ Gitmesin dilimden şerefli ismin, nişanın,/ Benim dertli gönlüm bu zikirden şifa bulur, canım sevinç duyar.)



(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat