İbn-i Sina ile Soren Kierkegaard'ın Ölüm Anlayışının Karşılaştırılması

İbn-i Sina ile Soren Kierkegaard'ın Ölüm Anlayışının Karşılaştırılması

Her ne kadar “ölüm, düşünce için gerekli ve imkânsız bir nesnedir” denilse de ölüm, insanın üzerinde düşünmeden edemediği bir gerçekliktir. Ölümü düşünmeden edememek, her şeyden önce, öte özlemi içinde olan insanın kendi...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
70,85TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,01TL
9786052887349
936035
İbn-i Sina ile Soren Kierkegaard'ın Ölüm Anlayışının Karşılaştırılması
İbn-i Sina ile Soren Kierkegaard'ın Ölüm Anlayışının Karşılaştırılması
70.85

Her ne kadar “ölüm, düşünce için gerekli ve imkânsız bir nesnedir” denilse de ölüm, insanın üzerinde düşünmeden edemediği bir gerçekliktir. Ölümü düşünmeden edememek, her şeyden önce, öte özlemi içinde olan insanın kendi varoluşuyla bağlantılıdır. Ölüm kavramı, insanın varoluşunun farkına varmasıyla birlikte Tanrı, varoluş, ruh, ölüm, dörtlüsü yaşadığımız hayat gerçeği ile iç içedir.


İbn Sina da İnsanî ruh, bizatihi var olan bir cevher, ne bir insanın bedenine ne de başka herhangi bir maddi şeye nakşolmuştur. Tamamen ayrılabilir ve maddeden soyutlanmıştır. İbn Sina ile Soren Kierkegaard için Tanrı hayatın merkezi konumundadır. Bu sebepten dolayı bütün hadiseler onunu bilgisi ve takdiri altındadır. Ölüm veçhesi kendiliğinde veya organizmanın bir nedenselliği sonucunda oluşan bir durum değildir. Her iki filozofta da ölümü, somut ve soyut kavramsal analiz şeklinde olmak üzere iki şekilde ele almışlardır. İbn Sina'ya göre ölüm; iradi ölüm ve tabii ölüm iken Soren Kierkegaard'a göre Objektif ölüm ve Sübjektif ölüm olarak ifade edilmiştir.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052887349
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
164
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Her ne kadar “ölüm, düşünce için gerekli ve imkânsız bir nesnedir” denilse de ölüm, insanın üzerinde düşünmeden edemediği bir gerçekliktir. Ölümü düşünmeden edememek, her şeyden önce, öte özlemi içinde olan insanın kendi varoluşuyla bağlantılıdır. Ölüm kavramı, insanın varoluşunun farkına varmasıyla birlikte Tanrı, varoluş, ruh, ölüm, dörtlüsü yaşadığımız hayat gerçeği ile iç içedir.


İbn Sina da İnsanî ruh, bizatihi var olan bir cevher, ne bir insanın bedenine ne de başka herhangi bir maddi şeye nakşolmuştur. Tamamen ayrılabilir ve maddeden soyutlanmıştır. İbn Sina ile Soren Kierkegaard için Tanrı hayatın merkezi konumundadır. Bu sebepten dolayı bütün hadiseler onunu bilgisi ve takdiri altındadır. Ölüm veçhesi kendiliğinde veya organizmanın bir nedenselliği sonucunda oluşan bir durum değildir. Her iki filozofta da ölümü, somut ve soyut kavramsal analiz şeklinde olmak üzere iki şekilde ele almışlardır. İbn Sina'ya göre ölüm; iradi ölüm ve tabii ölüm iken Soren Kierkegaard'a göre Objektif ölüm ve Sübjektif ölüm olarak ifade edilmiştir.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat