Menemşe Mikdat Topçu

Menemşe - Ahıska Sürgünü Ahıska Sürgünü

Abastuman çok yakındı. Kısa sürede vardı köye. Abastuman'da gördüğü manzara Sahan'dakinden daha kötü idi. Daha vahimdi. Orası daha viran bir halde idi. Sokaklar cesetlerle doluydu. Cesetlerden başka kimse yoktu. Issız mı ıssızdı!...
9789754513455
854638
Menemşe - Ahıska Sürgünü
Menemşe - Ahıska Sürgünü Ahıska Sürgünü
96.00

Abastuman çok yakındı. Kısa sürede vardı köye. Abastuman'da gördüğü manzara Sahan'dakinden daha kötü idi. Daha vahimdi. Orası daha viran bir halde idi. Sokaklar cesetlerle doluydu. Cesetlerden başka kimse yoktu. Issız mı ıssızdı! Acaba köylü baskına karşı direnmiş miydi? Çatışmaya girmişlerdi de bunun için mi ölü sayısı çoktu! Abastuman büyük bir köydü. Burada Sovyet askerlerle köylü çatışmaya girmiş olabilirdi. Köylü gitmemek için direnmiş olabilirdi. Aklına Yunusbeg geldi. Yiğit bir adamdı! Acaba Yunusbeg baskına karşı direnmiş olabilir miydi? Ben olsam ne yapardım, diye geçirdi içinden. Sonra cesetler arasında Yunusbeg'i aradı. Yüzünden tanıması mümkün değildi. Tanınmayacak halde idi. Ceketinin iç cebinden kırmızı bayrağın ucu görünüyordu. Yunusbeg her zaman Türk Bayrağı'nı koynunda taşırdı. Bayrağı görünce cesedin Yunusbeg'e ait olduğunu anladı. Ağladı. Çok ağladı. Öfkesini dindiremedi. Bayrağı Yunusbeg'in koynundan aldı. Güzelce katladı. Öptü alnına götürdü. Kendi koynuna soktu. Sahan Köyü'nden alıp sakladığı toprak gibi Türk Bayrağı'nı da vatan bildi. Onu da sonsuza kadar saklayacaktı.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789754513455
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Abastuman çok yakındı. Kısa sürede vardı köye. Abastuman'da gördüğü manzara Sahan'dakinden daha kötü idi. Daha vahimdi. Orası daha viran bir halde idi. Sokaklar cesetlerle doluydu. Cesetlerden başka kimse yoktu. Issız mı ıssızdı! Acaba köylü baskına karşı direnmiş miydi? Çatışmaya girmişlerdi de bunun için mi ölü sayısı çoktu! Abastuman büyük bir köydü. Burada Sovyet askerlerle köylü çatışmaya girmiş olabilirdi. Köylü gitmemek için direnmiş olabilirdi. Aklına Yunusbeg geldi. Yiğit bir adamdı! Acaba Yunusbeg baskına karşı direnmiş olabilir miydi? Ben olsam ne yapardım, diye geçirdi içinden. Sonra cesetler arasında Yunusbeg'i aradı. Yüzünden tanıması mümkün değildi. Tanınmayacak halde idi. Ceketinin iç cebinden kırmızı bayrağın ucu görünüyordu. Yunusbeg her zaman Türk Bayrağı'nı koynunda taşırdı. Bayrağı görünce cesedin Yunusbeg'e ait olduğunu anladı. Ağladı. Çok ağladı. Öfkesini dindiremedi. Bayrağı Yunusbeg'in koynundan aldı. Güzelce katladı. Öptü alnına götürdü. Kendi koynuna soktu. Sahan Köyü'nden alıp sakladığı toprak gibi Türk Bayrağı'nı da vatan bildi. Onu da sonsuza kadar saklayacaktı.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat