Yalnızlık Bakanlığı Menekşe Gülben

Yalnızlık Bakanlığı

Gökyüzüyle aynı renge bürünüp Yalnızlık Bakanlığı'nı kuruyoruz.Menekşe Gülben, kelimelerle iz bıraktığı bir evrene okurunu da davet ediyor. Her öyküde kendinizi bulduğunuz bir yolculukta onun yalnızlık bakanlığına, yıkılan...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
34,30TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,36TL
9786057390301
1179969
Yalnızlık Bakanlığı
Yalnızlık Bakanlığı
34.30

Gökyüzüyle aynı renge bürünüp Yalnızlık Bakanlığı'nı kuruyoruz.


Menekşe Gülben, kelimelerle iz bıraktığı bir evrene okurunu da davet ediyor. Her öyküde kendinizi bulduğunuz bir yolculukta onun yalnızlık bakanlığına, yıkılan kulelerine, salyangozunun kalbine, büyülü divanına konuk oluyorsunuz. Bu ilk öykü toplamı yolculuğunda onunla berabersiniz.


“Bak abla, gökyüzüyle aynı renktesin artık. Bildin mi benim dünyamı şimdi?”


“Bildim.”


Sadece bölüyordum, bazen ikiye, bazen üçe, bazen beşe. Bölerek öldürüyordum babalarımı, gelmiş geçmiş tüm babalarımı öldürdüğüm gibi, onu da dört buçuk ay önce bölerek öldürmüştüm. Vicdanımla kalbim arasında nefessiz, ışığı yakamadığım, önüme bakamadığım harabe bir yerdeyim.


Küçük, plastik bir poşetin içinde getirmişti günahlarını, ufalanmış toz halindeydi hayal kırıklıkları. “Burnundan çekeceksin,” dedi, çektim. “Beni çok seveceksin,” dedi, sevdim. “Sabah kahvemi sütle hazırla,” dedi, hazırladım. “Acılarımı vücuduma kazıdım, onların sızlamasını durdur,” dedi, durdurdum. Burnum kanadı, kalbim kırıldı, süt bozuldu. Bağırdıkça bağırdım:“Bir daha kanarsan, seni dikmeyeceğim.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057390301
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Gökyüzüyle aynı renge bürünüp Yalnızlık Bakanlığı'nı kuruyoruz.


Menekşe Gülben, kelimelerle iz bıraktığı bir evrene okurunu da davet ediyor. Her öyküde kendinizi bulduğunuz bir yolculukta onun yalnızlık bakanlığına, yıkılan kulelerine, salyangozunun kalbine, büyülü divanına konuk oluyorsunuz. Bu ilk öykü toplamı yolculuğunda onunla berabersiniz.


“Bak abla, gökyüzüyle aynı renktesin artık. Bildin mi benim dünyamı şimdi?”


“Bildim.”


Sadece bölüyordum, bazen ikiye, bazen üçe, bazen beşe. Bölerek öldürüyordum babalarımı, gelmiş geçmiş tüm babalarımı öldürdüğüm gibi, onu da dört buçuk ay önce bölerek öldürmüştüm. Vicdanımla kalbim arasında nefessiz, ışığı yakamadığım, önüme bakamadığım harabe bir yerdeyim.


Küçük, plastik bir poşetin içinde getirmişti günahlarını, ufalanmış toz halindeydi hayal kırıklıkları. “Burnundan çekeceksin,” dedi, çektim. “Beni çok seveceksin,” dedi, sevdim. “Sabah kahvemi sütle hazırla,” dedi, hazırladım. “Acılarımı vücuduma kazıdım, onların sızlamasını durdur,” dedi, durdurdum. Burnum kanadı, kalbim kırıldı, süt bozuldu. Bağırdıkça bağırdım:“Bir daha kanarsan, seni dikmeyeceğim.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat