Kavimler Köprüsünde Kaynaşma - Büyüklere Masallar Memet Türkkan

Kavimler Köprüsünde Kaynaşma - Büyüklere Masallar

Cehalet; kavramların, olguların belirsizliği, bulanıklığıdır. Bir kavram net ifade edilmemiş veya anlaşılmamışsa, o kavramın bulanıklığı giderilmediği sürece, birey hayatına yön çizemez, toplum ise içine düştüğü kaos ve...
9786052262627
1223510
Kavimler Köprüsünde Kaynaşma - Büyüklere Masallar
Kavimler Köprüsünde Kaynaşma - Büyüklere Masallar
76.44

Cehalet; kavramların, olguların belirsizliği, bulanıklığıdır. Bir kavram net ifade edilmemiş veya anlaşılmamışsa, o kavramın bulanıklığı giderilmediği sürece, birey hayatına yön çizemez, toplum ise içine düştüğü kaos ve çalkantıdan kurtulamaz, hastalanır, giderek çürür, çöker ve batar.


İdeologlar devleti anlatırken, sağcılar devleti putlaştırıyor, bilinmez, erişilmez, uğruna ölümlere gidilen bir gökselliğe taşıyorlar. Solcular da devleti patronlaştırıyor, mülkiyetini yüceltiyor, tanrısallaştırıyorlar. Ama her ikisi de kavramı hamaset balonunda şişirip uçuruyorlar.


Sonuç itibarıyla ortaya somut bir devlet tanımı konulmuyor. Böyle olunca devlete sahip çıktığını zannedenler gerçekte neye sahip çıktığını bilmiyor, devlete karşı duranlar da neye karşı durduklarını bilmiyor, bindiği dalı kesiyorlar. Ya da devlete “sahip çıkıyormuş” gibi yapanlarla “karşıymış” gibi yapanların kayıkçı kavgası arasındayız.


Bu kitap devlet kavramı ile ilgili en temel paradigmaları ele alıp bütünlüklü bir fikir oluşturmayı hedeflemektedir.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052262627
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
86
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

Cehalet; kavramların, olguların belirsizliği, bulanıklığıdır. Bir kavram net ifade edilmemiş veya anlaşılmamışsa, o kavramın bulanıklığı giderilmediği sürece, birey hayatına yön çizemez, toplum ise içine düştüğü kaos ve çalkantıdan kurtulamaz, hastalanır, giderek çürür, çöker ve batar.


İdeologlar devleti anlatırken, sağcılar devleti putlaştırıyor, bilinmez, erişilmez, uğruna ölümlere gidilen bir gökselliğe taşıyorlar. Solcular da devleti patronlaştırıyor, mülkiyetini yüceltiyor, tanrısallaştırıyorlar. Ama her ikisi de kavramı hamaset balonunda şişirip uçuruyorlar.


Sonuç itibarıyla ortaya somut bir devlet tanımı konulmuyor. Böyle olunca devlete sahip çıktığını zannedenler gerçekte neye sahip çıktığını bilmiyor, devlete karşı duranlar da neye karşı durduklarını bilmiyor, bindiği dalı kesiyorlar. Ya da devlete “sahip çıkıyormuş” gibi yapanlarla “karşıymış” gibi yapanların kayıkçı kavgası arasındayız.


Bu kitap devlet kavramı ile ilgili en temel paradigmaları ele alıp bütünlüklü bir fikir oluşturmayı hedeflemektedir.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat