İsra Suresi 32. Ayet Tefsiri Mehmet Sürmeli

İsra Süresi 32. Ayet Tefsiri Müslümanların Varlık Alanlarından Tesettür

20. yüzyılın başlarından itibaren hâkimiyet alanlarını kaybeden Müslümanlar hayatın birçok alanında gerileme yaşamıştır. Keyfiyetini ve kimliğini kaybederek Batılılaşan bir kitlenin Müslümanlığı da tartışmaya açıktır. Bu...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
99,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,60TL
9786059689168
886263
İsra Süresi 32. Ayet Tefsiri
İsra Süresi 32. Ayet Tefsiri Müslümanların Varlık Alanlarından Tesettür
99.00

20. yüzyılın başlarından itibaren hâkimiyet alanlarını kaybeden Müslümanlar hayatın birçok alanında gerileme yaşamıştır. Keyfiyetini ve kimliğini kaybederek Batılılaşan bir kitlenin Müslümanlığı da tartışmaya açıktır. Bu tartışma yapılıp neticesine göre itikadi bir tecdit yaşamadan öze dönüş ve yeniden İslâmi kimliği kazanmak mümkün değildir.



Müslümanlar hâkimiyet alanlarını kaybedip siyasetteki etkinlikleri yok olunca, emniyet alanlarının tamamını yitirdiler. Din emniyetinin olmayışı mal ve namus emniyetinin yok oluşunu doğurduğu gibi, mal, akıl ve namus emniyetinin yokluğu da din emniyetini ortadan kaldırmıştır.


Birisi olmadan diğeri olmuyor. Siyasi etkinliğin önemi ortada iken Müslümanlara ruhban ahlakını empoze edip onları yönetim bilincinden soğutarak dünya sisteminin bir dişlisi hâline getirmek en hafif şekliyle İslâm'a ihanettir. Çünkü İslâm toplumları yönetimdeki hâkimiyetlerinin sona ermesiyle beraber hayatın öznesi olmaktan çıkmıştır. İş hayatlarından tutun da aile hayatlarına kadar edilgen hâle gelmişlerdir. Artık Batılılar gibi giyiniyorlar, onlar gibi eğlenip din dışı bir hayatı tercih edebiliyorlar.




(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786059689168
Boyut:
13,5 x 21,5
Sayfa Sayısı:
152
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

20. yüzyılın başlarından itibaren hâkimiyet alanlarını kaybeden Müslümanlar hayatın birçok alanında gerileme yaşamıştır. Keyfiyetini ve kimliğini kaybederek Batılılaşan bir kitlenin Müslümanlığı da tartışmaya açıktır. Bu tartışma yapılıp neticesine göre itikadi bir tecdit yaşamadan öze dönüş ve yeniden İslâmi kimliği kazanmak mümkün değildir.



Müslümanlar hâkimiyet alanlarını kaybedip siyasetteki etkinlikleri yok olunca, emniyet alanlarının tamamını yitirdiler. Din emniyetinin olmayışı mal ve namus emniyetinin yok oluşunu doğurduğu gibi, mal, akıl ve namus emniyetinin yokluğu da din emniyetini ortadan kaldırmıştır.


Birisi olmadan diğeri olmuyor. Siyasi etkinliğin önemi ortada iken Müslümanlara ruhban ahlakını empoze edip onları yönetim bilincinden soğutarak dünya sisteminin bir dişlisi hâline getirmek en hafif şekliyle İslâm'a ihanettir. Çünkü İslâm toplumları yönetimdeki hâkimiyetlerinin sona ermesiyle beraber hayatın öznesi olmaktan çıkmıştır. İş hayatlarından tutun da aile hayatlarına kadar edilgen hâle gelmişlerdir. Artık Batılılar gibi giyiniyorlar, onlar gibi eğlenip din dışı bir hayatı tercih edebiliyorlar.




(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat