Tarihselciliğin Kur'an'ı Tekzibi ve Hermetizm Hurafesi Mehmet Emin Akı

Tarihselciliğin Kur'an'ı Tekzibi ve Hermetizm Hurafesi

M. Öztürk, Kur'an'daki bu dilin asla vahiy mahsulü olamayacağın; yılllar yılı Kur'an'ın Mekkeli bir kaç müşriğin hikayesiyle meşgul olduğunu Taif, Hicaz, Mekke ve Medine havzasına hitap etme dışında evrensel bir dili olmadığını;...
9786057470683
1216549
Tarihselciliğin Kur'an'ı Tekzibi ve Hermetizm Hurafesi
Tarihselciliğin Kur'an'ı Tekzibi ve Hermetizm Hurafesi
28.80

M. Öztürk, Kur'an'daki bu dilin asla vahiy mahsulü olamayacağın; yılllar yılı Kur'an'ın Mekkeli bir kaç müşriğin hikayesiyle meşgul olduğunu Taif, Hicaz, Mekke ve Medine havzasına hitap etme dışında evrensel bir dili olmadığını; dolayısıyla National Geographic kadar bile bir bilgi veremeyen bu çapsız dilin ve muhtevanın Allah'a ait olamayacağını ve bunu Muhammed'in bir tür Hermesçi bir yorum anlayışıyla beşeri bir dille ifade ettiğini ve de Allah'ın öyle söylediğini ve böyle tercüme etmesi gerektiğine kendisi karar verdiğini söyleyerek Kur'an ayetlerini yalanlamış olmaktadır. Peki, bu iddiaya göre M. Öztürk, Kur'an'ın “asla önünden ve ardından kendisine batıl gelmeyeceğini” (Fussilet:42) söylemesini neyle açıklayacak? Hâşâ onu getiren Rasul ve Nebi ona beşeriliğini katmış ve kendisini Allah'ın adına konuşturmuşsa bu ayetin bir anlamı kalıyor mu?



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057470683
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
106
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

M. Öztürk, Kur'an'daki bu dilin asla vahiy mahsulü olamayacağın; yılllar yılı Kur'an'ın Mekkeli bir kaç müşriğin hikayesiyle meşgul olduğunu Taif, Hicaz, Mekke ve Medine havzasına hitap etme dışında evrensel bir dili olmadığını; dolayısıyla National Geographic kadar bile bir bilgi veremeyen bu çapsız dilin ve muhtevanın Allah'a ait olamayacağını ve bunu Muhammed'in bir tür Hermesçi bir yorum anlayışıyla beşeri bir dille ifade ettiğini ve de Allah'ın öyle söylediğini ve böyle tercüme etmesi gerektiğine kendisi karar verdiğini söyleyerek Kur'an ayetlerini yalanlamış olmaktadır. Peki, bu iddiaya göre M. Öztürk, Kur'an'ın “asla önünden ve ardından kendisine batıl gelmeyeceğini” (Fussilet:42) söylemesini neyle açıklayacak? Hâşâ onu getiren Rasul ve Nebi ona beşeriliğini katmış ve kendisini Allah'ın adına konuşturmuşsa bu ayetin bir anlamı kalıyor mu?



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat