Beni Uçarken Vursunlar Mehmet Akif Can

Beni Uçarken Vursunlar

“Beni uçarken vursunlar!” dedi.Ve yine kimsenin duyamayacağı bir çağrı ile babasının kulağına eğilerek:“Baba, annemi çok özlediğimi ona söyler misin? Dağlara, taşlara, Antep'e sığmaz iken bak krizantem çiçeği olmuş Dılo'n...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
42,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,34TL
9786057715166
1171780
Beni Uçarken Vursunlar
Beni Uçarken Vursunlar
42.00

“Beni uçarken vursunlar!” dedi.Ve yine kimsenin duyamayacağı bir çağrı ile babasının kulağına eğilerek:
“Baba, annemi çok özlediğimi ona söyler misin? Dağlara, taşlara, Antep'e sığmaz iken bak krizantem çiçeği olmuş Dılo'n babasının gözlerine sığdı. Demek ki bir yerlere sığmayışım babamın yokluğundanmış” dedikten sonra babasının her iki gözünden öptü. Bir eli ile gözlerini kapa-tırken nereden geldiği belli olmayan kurumuş sarı bir çınar yaprağı babasının göğsünün üzerine düştü. Bir babasına, bir yaprağa baktı. Kafasını kaldırıp ağacın tepelerine doğru bakarken dalda iki ebabil kuşu gördü birinin ağzında kuru bir dal, diğeri etrafa bakıyordu. Kurumuş çınar yaprağının ta ötelerde musalla taşının yanında ebabil kuşları tarafın-dan getirilmiş olduğunu tahmin ederek, eline aldı burnuna götürerek kokladı ve:
“Annem gibi kokuyorsun, seni annem mi gönderdi?” dedikten sonra tekrar yaprağı incitmeden babasının göğsüne bıraktı.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057715166
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Beni uçarken vursunlar!” dedi.Ve yine kimsenin duyamayacağı bir çağrı ile babasının kulağına eğilerek:
“Baba, annemi çok özlediğimi ona söyler misin? Dağlara, taşlara, Antep'e sığmaz iken bak krizantem çiçeği olmuş Dılo'n babasının gözlerine sığdı. Demek ki bir yerlere sığmayışım babamın yokluğundanmış” dedikten sonra babasının her iki gözünden öptü. Bir eli ile gözlerini kapa-tırken nereden geldiği belli olmayan kurumuş sarı bir çınar yaprağı babasının göğsünün üzerine düştü. Bir babasına, bir yaprağa baktı. Kafasını kaldırıp ağacın tepelerine doğru bakarken dalda iki ebabil kuşu gördü birinin ağzında kuru bir dal, diğeri etrafa bakıyordu. Kurumuş çınar yaprağının ta ötelerde musalla taşının yanında ebabil kuşları tarafın-dan getirilmiş olduğunu tahmin ederek, eline aldı burnuna götürerek kokladı ve:
“Annem gibi kokuyorsun, seni annem mi gönderdi?” dedikten sonra tekrar yaprağı incitmeden babasının göğsüne bıraktı.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat