Elveda Gülçimen Mahmut Demirci

Elveda Gülçimen

Elveda GülçimenMahmut DemirciGülçimen…Mavi, kırmızı ve beyaz güllerin insanları selamladığı diyar…Alabildiğince uzanan dağların arasına saklanmış ata yurdu…Toprağı bereket, suyu lezzet, havası sıhhat olan güzel köyüm. Yine...
9786257018371
1154066
Elveda Gülçimen
Elveda Gülçimen
84.00

Elveda Gülçimen
Mahmut Demirci


Gülçimen…
Mavi, kırmızı ve beyaz güllerin insanları selamladığı diyar…
Alabildiğince uzanan dağların arasına saklanmış ata yurdu…
Toprağı bereket, suyu lezzet, havası sıhhat olan güzel köyüm. Yine giymiş bahar gelinliğini…
Mevsimler değişmiş, haberci rüzgârlar taze bir mevsimi taşımaya başlamış köyümün üzerine. Kuşlar hiç söylenmemiş bahar türkülerini seslendirmeye başlamış. Eteklerindeki karları eriten ulu dağları taze bahar çiçeklerinin heyecanı sarmış.
Ağaçlar çiçeğe, gökyüzü rahmete durmuş. Bahar, toprağa can olmuş. Dağlar yeşermeye, çayırlar gül ve çimenlerle bezenmeye başlamış. Anadolu'nun bu şirin köyü, adını bu güllerden ve çimenlerden almış.
Taş duvarların oyuklarında yuva yapma telaşına düşen göçmen kuşlar, bazen ilkbaharı bazen de sonbaharı müjdelemişler. Vadiler, rengini sarıya bırakıp yeşile küsmüş bir halde farklı renklere bürünürken ilkbaharın neşesini yaşayan gönülleri hüzün kaplamış ve kapıyı ayrılıklar çalmış.
Ayrılık, ah ayrılık…
Yüreği sızlatır. Matem koyar sadrına. Izdırap katar insanın gönül dünyasına.
Hangi dilde, hangi cümlelerle anlatılır bilmem…
Haykırsan dile gelmez, cümle kursan söze… Ayrılık bu, ölümden farkı yok.
Sevda, ayrılık ve hüzün… Hepsi gurbette düşer insanın aklına.
Gün gelir en tatlı uykunu böler, gün gelir ufka doğru bakışlarınla alıp götürür seni.
SABIR koyacaksın gurbetin yüreğine, AYRILIĞIN gönül tahtına.
Ey sevdiceğim! Ey Gülçimen'im!



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257018371
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Elveda Gülçimen
Mahmut Demirci


Gülçimen…
Mavi, kırmızı ve beyaz güllerin insanları selamladığı diyar…
Alabildiğince uzanan dağların arasına saklanmış ata yurdu…
Toprağı bereket, suyu lezzet, havası sıhhat olan güzel köyüm. Yine giymiş bahar gelinliğini…
Mevsimler değişmiş, haberci rüzgârlar taze bir mevsimi taşımaya başlamış köyümün üzerine. Kuşlar hiç söylenmemiş bahar türkülerini seslendirmeye başlamış. Eteklerindeki karları eriten ulu dağları taze bahar çiçeklerinin heyecanı sarmış.
Ağaçlar çiçeğe, gökyüzü rahmete durmuş. Bahar, toprağa can olmuş. Dağlar yeşermeye, çayırlar gül ve çimenlerle bezenmeye başlamış. Anadolu'nun bu şirin köyü, adını bu güllerden ve çimenlerden almış.
Taş duvarların oyuklarında yuva yapma telaşına düşen göçmen kuşlar, bazen ilkbaharı bazen de sonbaharı müjdelemişler. Vadiler, rengini sarıya bırakıp yeşile küsmüş bir halde farklı renklere bürünürken ilkbaharın neşesini yaşayan gönülleri hüzün kaplamış ve kapıyı ayrılıklar çalmış.
Ayrılık, ah ayrılık…
Yüreği sızlatır. Matem koyar sadrına. Izdırap katar insanın gönül dünyasına.
Hangi dilde, hangi cümlelerle anlatılır bilmem…
Haykırsan dile gelmez, cümle kursan söze… Ayrılık bu, ölümden farkı yok.
Sevda, ayrılık ve hüzün… Hepsi gurbette düşer insanın aklına.
Gün gelir en tatlı uykunu böler, gün gelir ufka doğru bakışlarınla alıp götürür seni.
SABIR koyacaksın gurbetin yüreğine, AYRILIĞIN gönül tahtına.
Ey sevdiceğim! Ey Gülçimen'im!



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat