Küreselleşme Çağında Toplumsal Değerler (Ciltli) Mehmet Yazıcı

Küreselleşme Çağında Toplumsal Değerler (Ciltli) Merkezini Arayan Dünyada Kaybolan Gerçeklik ve Bireyselliğin Bunalımı

Büyüsü bozulan dünyada kayıplarımız en önemli olanlardan başladı. Önce güveni, ardından sükûneti kaybettik. Çeşitli belirsizliklerle ve kendimizle baş başa kaldık ya da kendimizle baş başa bırakıldık. Dışımızdan gelen talep...
9786059477437
889482
Küreselleşme Çağında Toplumsal Değerler (Ciltli)
Küreselleşme Çağında Toplumsal Değerler (Ciltli) Merkezini Arayan Dünyada Kaybolan Gerçeklik ve Bireyselliğin Bunalımı
15.00

Büyüsü bozulan dünyada kayıplarımız en önemli olanlardan başladı. Önce güveni, ardından sükûneti kaybettik. Çeşitli belirsizliklerle ve kendimizle baş başa kaldık ya da kendimizle baş başa bırakıldık. Dışımızdan gelen talep veya tehditlerle nasıl baş edebileceğimizi az çok öğrenmiştik. Kaynağı “biz” olana karşı bir hazırlığımız yoktu, bunu fark eden “bizden” birilerinin de durmaya niyeti yoktu.

Kendi istencimizi dayattığımız bu dünyada makbul olan, hayatı hazlarımıza indirgemekti. Artık “haz”larımızla baş etmek gibi bir sorunumuz vardı. Bauman'ın (2012: 83) tespitleriyle söylersek endüstri bizi cezp etme ve ayartma üretimine ayarlıydı. Bastırmanın yerini baştan çıkarma, kışkırtma ve gereksinim yaratma almıştı. Sonunda hazlarımız tüketime endekslendi. Artık tüketim kültüründe içkin olan haz, bugün düşüncelerimizi olduğu kadar; hayatımızı, sosyal ilişkilerimizi ve en önemlisi hayat içinde her zaman hazır bulmak istediğimiz bir eğlence endüstrisini şekillendirmektedir. ( Arslan , 2001-2002 : 111 )

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059477437
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-08
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Büyüsü bozulan dünyada kayıplarımız en önemli olanlardan başladı. Önce güveni, ardından sükûneti kaybettik. Çeşitli belirsizliklerle ve kendimizle baş başa kaldık ya da kendimizle baş başa bırakıldık. Dışımızdan gelen talep veya tehditlerle nasıl baş edebileceğimizi az çok öğrenmiştik. Kaynağı “biz” olana karşı bir hazırlığımız yoktu, bunu fark eden “bizden” birilerinin de durmaya niyeti yoktu.

Kendi istencimizi dayattığımız bu dünyada makbul olan, hayatı hazlarımıza indirgemekti. Artık “haz”larımızla baş etmek gibi bir sorunumuz vardı. Bauman'ın (2012: 83) tespitleriyle söylersek endüstri bizi cezp etme ve ayartma üretimine ayarlıydı. Bastırmanın yerini baştan çıkarma, kışkırtma ve gereksinim yaratma almıştı. Sonunda hazlarımız tüketime endekslendi. Artık tüketim kültüründe içkin olan haz, bugün düşüncelerimizi olduğu kadar; hayatımızı, sosyal ilişkilerimizi ve en önemlisi hayat içinde her zaman hazır bulmak istediğimiz bir eğlence endüstrisini şekillendirmektedir. ( Arslan , 2001-2002 : 111 )

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat