Küçük Dedektif - Dünya Çocuk Klasikleri Charles Perrault

Küçük Dedektif - Dünya Çocuk Klasikleri

Emil, derin uykudayken rüya görmeye başlamıştı. Tren sanki yerde kurulmuş bir oyuncak trenmiş gibi durmadan dönüyordu. Cebinden saatini çıkarıp bakmak istedi ama saatini bir türlü bulamadı. Onun yerine cebinden evdeki kocaman duvar saati...
9786052498323
1086580
Küçük Dedektif - Dünya Çocuk Klasikleri
Küçük Dedektif - Dünya Çocuk Klasikleri
41.30

Emil, derin uykudayken rüya görmeye başlamıştı. Tren sanki yerde kurulmuş bir oyuncak trenmiş gibi durmadan dönüyordu. Cebinden saatini çıkarıp bakmak istedi ama saatini bir türlü bulamadı. Onun yerine cebinden evdeki kocaman duvar saati çıktı. Yüzünde de rakamlar yerine yazılar vardı. Saatte yüz elli mil, yerlere tükürmeyiniz, tehlikelidir, yazıları okunuyordu. Pencereden bakmak istedi. Başını çıkardı. Lokomotif arkadaki vagona çarpmak üzereydi. Birden ürperir gibi oldu. Burada oturup lokomotifin çarpmasını bekleyemezdi. Kapıyı açtı, etrafına bakınarak dikkatle dışarı çıktı. Belki makinist uykuya dalmıştır, diye düşündü. Gidip onu uyandırmak gerekiyordu. Ama ne yazık ki, bu trende kendisinden başka kimse yoktu. Yalnızca çikolatadan yapılmış melon şapkalı adam vardı. Çikolatadan adam Emil'e sırıtıyordu. Emil, adamın şapkasının bir kısmını koparıp yediğini gördü. Adama aldırış etmeden koştu. Sonunda lokomotife yetişmeyi başardı. Makinist bir at arabacısının yerinde oturmuş, bir eline kırbacı, bir eline de dizginleri almıştı. Sanki atları çekiyormuş gibi gerilip duruyordu. Emil, dikkat edince gerçekten de lokomotifi atların çektiğini gördü. Önüne dokuz at koşulmuştu. Atların nallarında gümüş gibi parıldayan patenler vardı. Şarkı söyleyerek raylar, boyunca koşuyorlardı.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052498323
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Emil, derin uykudayken rüya görmeye başlamıştı. Tren sanki yerde kurulmuş bir oyuncak trenmiş gibi durmadan dönüyordu. Cebinden saatini çıkarıp bakmak istedi ama saatini bir türlü bulamadı. Onun yerine cebinden evdeki kocaman duvar saati çıktı. Yüzünde de rakamlar yerine yazılar vardı. Saatte yüz elli mil, yerlere tükürmeyiniz, tehlikelidir, yazıları okunuyordu. Pencereden bakmak istedi. Başını çıkardı. Lokomotif arkadaki vagona çarpmak üzereydi. Birden ürperir gibi oldu. Burada oturup lokomotifin çarpmasını bekleyemezdi. Kapıyı açtı, etrafına bakınarak dikkatle dışarı çıktı. Belki makinist uykuya dalmıştır, diye düşündü. Gidip onu uyandırmak gerekiyordu. Ama ne yazık ki, bu trende kendisinden başka kimse yoktu. Yalnızca çikolatadan yapılmış melon şapkalı adam vardı. Çikolatadan adam Emil'e sırıtıyordu. Emil, adamın şapkasının bir kısmını koparıp yediğini gördü. Adama aldırış etmeden koştu. Sonunda lokomotife yetişmeyi başardı. Makinist bir at arabacısının yerinde oturmuş, bir eline kırbacı, bir eline de dizginleri almıştı. Sanki atları çekiyormuş gibi gerilip duruyordu. Emil, dikkat edince gerçekten de lokomotifi atların çektiğini gördü. Önüne dokuz at koşulmuştu. Atların nallarında gümüş gibi parıldayan patenler vardı. Şarkı söyleyerek raylar, boyunca koşuyorlardı.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat